Mis’ar bin Kedâm hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Allahtan çok korkardı. Kıyâmet günü hatırına gelince ağlar, orada bulunanlar Onu teselli ederlerdi.
Annesi vardı.
Yaşlı ve hasta.
Hizmetinden ayrılmaz; “Eğer annemin hizmeti olmasaydı, o zaman yardıma muhtaç olan insanları arar, bulur, onlara hizmet ederdim” derdi.
NİÇİN AĞLIYORSUN?
Ölüm hastalığında ağlıyordu. Süfyân-ı Sevrî ziyâretine gelip “Niçin ağlıyorsun?” deyince; “Nasıl ağlamayayım, günahım çok, amelim yok” dedi.
Cevabı beğendi.
Çok duygulandı.
Hatta çok ağlayıp; “Ne mutlu sana kardeşim, sendeki bu Allah korkusu sana dünyâda da, âhirette de yeter” dedi.
NASIL YAPARIM?
Halîfe Ebû Ca’fer Mansûr, bu zâta kadılık teklif edince; “Ey Halîfe, ben ailemin nafakasını te’minde zorlanırken, kadılık gibi mühim bir işi nasıl yaparım” dedi.
Halîfe Onu sevdi.
Bu işten vazgeçti.
Ona sevgiyle bakıp; “İmkânım olsaydı, her gün sana yaya olarak gelir, ilminden istifade ederdim” dedi.
BUNU MÜJDELE
Biri anlatır ki, rüyamda Resûlullahı gördüm. Süfyân-ı Sevrî de yanındaydı ve “Yâ Resûlallah, Mis’ar bin Kedâm vefât etti” dedi.
Efendimiz üzüldü.
Ve ona cevâben;
“Evet Mis’ar vefât etti. Bunu gök ehline müjdele!” buyurdu.