Bayıldılar!..

Muhammed bin Yûsuf ile Fudayl bin Iyâd hazretleri “rahmetullahi aleyhimâ”, çok arzu etmelerine rağmen bir türlü tanışamamışlardı. Bir gün Basra çarşısında karşılaştılar:
Birbirlerine baktılar.
Biri diğerine sordu:
“Sen Muhammed bin Yûsuf musun?” O da ona sordu: “Sen Fudayl bin İyâd mısın?” Her ikisi de aynı anda; “Evet” dediler ve birer nâra atarak bayıldılar.
Fudayl’i tanıyorlardı.
Hemen kaldırdılar.
Ve incitmeden evine götürdüler. Muhammed bin Yûsuf hazretlerini ise tanıyan olmadığı için ilgilenen olmadı. Daha doğrusu; “Allahın garip bir kulu yatmış uyuyor” deyip ellemediler.

KABİR YERİ
Bir sevdiği anlatır: Muhammed bin Yûsuf hazretleri bir ara Mesise’ye geldi. O sıralarda Ebû İshâk hazretleri vefât etmişti. Bizden O’nun kabrini sordu.
Yerini târif ettik.
Ve birlikte gittik.
Orada Kur’ân-ı kerîm okuyup duâ ettikten sonra o kabrin bitişiğindeki boş yeri gösterip; “Burası bir Müslümana ne güzel kabir olur” buyurdu.
O gün hastalandı.
Sonra vefat etti.
Biz derhal techiz ve tekfin işlerini yapıp, kendisini O’nun bir gün önce işâret ettiği o boş yere defnettik.

BİR TEKLİFİM VAR
Zenginlerden biri bu zâta; “Güzel ve dînine bağlı bir kızım var. Onu bütün servetimle birlikte sana vermek istiyorum” dedi.
Ve bunda ısrar etti.
Ama o istemeyip;
“Allah râzı olsun. Benim evlenmek gibi bir niyetim olsaydı, kabûl ederdim” buyurdu.

Comments are closed.