Seni vekîl kıldım!

Ebû Alî Müştevlî hazretleri “rahmetullahi aleyh” gençliğinde bir gece rü’yâsında Peygamber Efendimizi “aleyhissalâtü vesselâm” gördü. Efendimiz kendisine; “Yâ Ebâ Alî! Seni, dervişleri sever ve onlara meyleder görürüm” buyurdu.
O buna sevindi.
Ve cevâp verip;
“Öyledir yâ Resûlallah!” deyince, Efendimiz; “Dervişlerin mühim işlerini yerine getirmek üzere seni vekîl kıldım” buyurdu. Ebû Alî; “Peki yâ Resûlallah” deyip sustu.
Az zaman geçti.
Çok zengin oldu.
Allahü teâlâ, Ona mal varlığı ihsân etti. Bu malı ile dervişlerin ihtiyâçlarını karşıladı. Arzularını, isteklerini yerine getirdi. Hiçbirinin bir sıkıntısı olmaması için çok gayret ederdi.

HOCANIZ NEREDE?
Abdullah-ı Ensârî hazretleri anlatıyor: Ebû Alî Müştevlî, zamanın büyük velîlerinden Ebû Ya’kûb-i Sûsî‘yi ziyâret için Basra’ya gitti. O zâtın talebelerini görüp “Hocanız nerededir?” diye sordu.
Genç tereddüt etti.
Sonra cevap verip;
“Falan yerdedir. Ama siz Onun yanına girdiğinizde; “Git! İşine gücüne bak” diyecektir. Şaşırmayın, zîra her gelene böyle demek âdetidir” dedi.
Ebû Alî peki dedi.
Gidip kapıyı çaldı.
“Giriniz!” diye ses gelince, huzuruna girdi. Büyük zat gülerek karşılayıp; “Hoş geldiniz” dedi, yer gösterdi.
Çok iltifatlar etti.
Ebû Alî şaşırdı.
Zîra korktuğu olmamıştı. Mübârek zat; “İnsanlar, dünyâ işi konuşmaya geliyorlar. Böylelerine; “Git! İşine gücüne bak!” diyorum. Sen ise “Allah için, ilim ve edeb öğrenmeye” geldin. Herkese aynı şey söylenmez” buyurdu.

Comments are closed.