Ammâr-ı Yâser hazretleri Bitlis’te insanları doğru yola kavuşturmak için çok uğraştı. Necmeddîn-i Kübrâ hazretleri bu zâtın sohbetlerinde yetişmiştir.
Bir gece yattı.
Ve rü’ya gördü.
Birisi kendisine;
“Yârın git, meyhânedekilere nasîhat et” dedi. Uyanıp; “hayırdır inşallah” diyerek ne yapacağını düşünmeye başladı.
O an biri geldi.
Talebesiydi.
İzin isteyip;
“Hocam, vaaz kürsünüzü meyhâneye mi koyalım, yerinde mi kalsın?” diye sordu. Hayretle; “Sen bunu nereden biliyorsun?” diye sorunca; “Size tenbih eden bize de söyledi efendim” dedi.
O da cevapladı:
“Meyhâneye koyun!”
“Başüstüne” dediler.
O gün kürsü meyhâneye kuruldu. Meyhânedekilere birkaç şey söyleyince, hepsi günahlarına tövbe edip, bir daha içmeyeceklerine dâir söz verdiler.
HOCAMIZ GELİYOR
Şeyh Ammâr hazretleri, dergâhtan ayrılıp bir köye gitti. Dönüp de dergâha yaklaşınca, talebesinden biri, kalben hocasının yaklaştığını anladı.
Çok sevindi.
Arkadaşlarına;
“Hocamız geliyor, haydi karşılayalım!” dedi. “Nereden biliyorsun?” dediklerinde; “Hocamızın himmetiyle” dedi. Arkadaşları bu cevâba çok güldüler.
İstihzâ ettiler.
Alaya aldılar.
O ise ciddiyidi.
Az sonra Ammâr-ı Yâser hazretlerinin bir at üzerinde kendilerine doğru gelmekte olduğunu görünce, öbürleri çok mahcup oldular!..