Büyük velîlerden Avn bin Abdullah hazretleri “rahmetullahi aleyh” bir gün arkadaşlarıyla buluştu. Birlikte kıra çıktılar.
Hava çok sıcaktı.
Bir aralık ayrıldı.
Geri gelmesi gecikince, arkadaşları merak edip Onu aramaya çıktılar. Bulduklarında, bir yere uzanmış uyuyordu. Hava güneşli idi.
O ise gölgedeydi.
Hiç ağaç da yoktu.
Arkadaşları bu işi merak edip başlarını kaldırdıklarında, bir bulutun Ona gölge yaptığını gördüler.
Hepsi duygulandı.
Hazret-i Avn uyandı.
Ve onlara dönüp;
“Arkadaşlar! Lütfen, ben hayatta olduğum müddetçe bu hâli kimseye bahsetmeyin” dedi.
GÖZYAŞLARI
Bir gün Avn bin Abdullah ağlıyor, gözyaşlarını yüzüne sürüyordu. Bunu görenler kendisine; “Gözyaşlarını niçin yüzüne sürüyorsun?” dediler.
Bir “âh!” etti
Ve onlara;
“Allah korkusu ile akan gözyaşlarının ıslattığı uzuvları Allahü teâlâ Cehennemde yakmaz” buyurdu.
İNSANLARIN EN İYİSİ
Bu zât bir gün; “Dünyâya gönül kaptırmayan, mal, mevkî, şöhret kazanmak, başa geçmek sevdâsında olmayan din âlimleri, Peygamberlerin vârisleridir” dedi.
Sonra ilave etti.
Ve buyurdu ki:
“Kıyâmet günü, bunların mürekkebi, Allahü teâlâ için canını veren şehîdlerin kanı ile tartılacak ve mürekkep, daha ağır gelecektir.”