Anadolu Evliyâsından Behrullah Efendi “rahmetullahi aleyh”, Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı Eksel (Koçak) köyündendir. Bir talebesi vardı.
Adı İskender’di.
Donanmacıydı.
Bir zaman denizde fırtına çıktı ve gittikçe şiddetlendi. Gemi batma tehlikesiyle karşı karşıya gelince hocası Behrullah Efendi‘yi düşündü.
Himmetine sığındı.
Yâni adını andı.
Allaha yalvardı.
Ellerini yüzüne sürerken hocasını gördü karşısında. Çok sevinip; “Hocam himmet!” dedi gayr-i ihtiyârî.
Behrullah Efendi
“rahmetullahi aleyh”
“Korkma” dedi.
“On dakika sonra geçer!” Gerçekten on dakika sonra Allahü teâlânın izni ile fırtına dindi. Yolcular rahat nefes aldılar.
NİÇİN AĞLIYORSUN?
Yine bu zat anlatıyor: Bir velî, ölüm hâlinde olan başka bir velîyi ziyârete gittiğinde, ızdırap içinde inleyip gözyaşı döktüğünü gördü.
Çok üzüldü.
İyice yaklaştı.
Ve kendisine;
“Allahü teâlâya kavuşacaksın. Niçin ağlıyorsun?” dedi. O velî cevâbında; “Bugüne kadar yaptığım ibâdetler kabûl olunmadıysa hâlim nice olur?” buyurdu.
Ziyârete gelen;
“Eyvâh!” dedi.
Çok korktu ve;
“Şu zâta bakın. Amellerinin kabul olunmayacağından korkuyor. O böyle derse bizim hâlimiz nice olur?” dedi.
İstiğfâr eyledi.
Öyle zayıf idi ki,
Bir deri bir kemikti. Vefâtı istediği gibi oldu.