Örtünme âyeti gelmeden önce kadınlar Resûlullahın huzûr-u şerîflerine gelir, İslâmiyyetten sorar, bilmediklerini öğrenirlerdi.
Bir gün, yine,
Huzurda idiler.
Kureyş hâtunlarından birisi yüksek sesle konuşurken, hazret-i Ömer “radıyallahü anh” geldi.
İçeri girmek için,
Müsaade istedi.
Hâtunlar Onun sesini duyar duymaz hemen kalkıp, sür’atle perde arkasına çekildiler.
Hazret-i Ömer
“radıyallahü anh”
İçeri girdi. Resûlullahı gülerken gördü.
Merak edip;
“Yâ Resûlallah! Niçin gülersiniz” diye sordu.
Server-i kâinât
“aleyhissalevât”
“Bu hâtunlar az önce yanımda idiler. Senin sesini işitince hemen kaçıp, perde arkasına girdiler” buyurdu.
Hazret-i Ömer
“radıyallahü anh”
“Ey kadınlar! Resûlullahın huzûrunda iken korkmuyordunuz da, benim sesimi işitince niçin korkup kaçtınız?” diye seslendi.
Hâtunlar cevaben;
“Yâ Ömer! Sen yaratılışta şiddetli ve gadablısın. Onun için sesini işitince, korkup perde gerisine çekildik” dediler.
Server-i kâinât
“aleyhissalevât”
“Ey Hattâb oğlu! Varlığım yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemîn ederim ki, şeytân yolda sana rastlasa, muhakkak yolunu değiştirir” buyurdu.