Kadir gecesi Kur’an-ı kerimin ilk nazil olduğu gecedir. Bir gece ama bin aydan daha hayırlı… Nice bin aylar geçmişti ama bu gecenin verdiklerini verememişti…
Kadir gecesi bize mahsustur. Sadece Ümmet-i Muhammed’e! Diğer ümmetlerin böyle bir gecesi yoktu. Bu ne büyük bir ihsan-ı ilâhidir.
Sevgili peygamberimiz (aleyhiselâm) yaratılmışların en şereflisi olduğu gibi; ümmeti de ümmetlerin en hayırlısıdır. Ali İmrân suresi 110. Ayeti kerimesinde meâlen şöyle buyuruluyor: “İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a iman edersiniz!”
Hazret-i Ali (radıyallahu anh) buyuruyor ki: “Rabbimiz Ümmet-i Muhammed’e azap vermek isteseydi onlara ramazan-ı şerifi ve içindeki Kadir Gecesini vermezdi.”
Kadir gecesinin Ramazan ayının son on gününde ve tek gecelerinde olması muhtemeldir. Yirmi yedinci gecede olması ise daha da kuvvetlidir.
Abdullah bin Abbas da (radıyallahu anhüma) bu görüşü destekler. Şöyle ki: Kadir sure-i celilesi otuz kelimedir. “Hiye” (o gece) kelimesi yirmi yedinci kelimedir. Ayrıca “Leyletül kadr” dokuz harflidir ve üç defa tekrar edilmiştir. Bu da 27’nci geceyi işaret etmektedir.
BİN AYDAN HAYIRLI
Asrımızda ortalama insan ömrü 60-70 senedir. Halbuki eskiden insanların ömürleri çok uzundu. Nuh aleyhisselamın 950 sene kavmini imana davet ettiği ayet-i kerime ile sabittir.
Bu husus peygamber efendimizi mahzun etti. Allahü tealaya yalvardı: “Ya Rabbi benim ümmetimin ömrünü kısa eyledin. Diğer ümmetler kadar ibadet edemeyecek onlar kadar sevap kazanamayacaklar…”
Hiç Rabbimiz, yüzü suyu hürmetine kâinatı yarattığı habibini üzer mi? “Senin ümmetine öyle günler ve geceler vereceğim ki her biri bir ömre bedel olacak!”
Nitekim bin ay 83 seneden ziyadedir. On kadir gecesini idrak eden mü’min 830 sene ibadet etmiş gibi olur. Ne büyük bir ihsan!
Bu gecede nazil olan Kur’an-ı kerim Peygamberimizin (aleyhisselam) en büyük mucizesidir. Bütün mucizelerden büyüktür. Tesiri kıyamete kadar da devam edecektir.
Diğer peygamberlere verilen mucizeleri o zamanda yaşayanlar ve hazır bulunanlar gördü, başkaları göremedi. Musa aleyhisselamın asasını, Salih aleyhisselamın devesini, İsa aleyhisselamın ölüleri diriltmesini biz görmedik. Fakat görmüş gibi iman ediyoruz çünkü bu mucizeler Kur’an-ı kerimde bildirilmiştir.
Allahü teâlâ mahlûkatından ne kadar büyükse onun kelâmı da diğer kelâmlardan o kadar büyüktür. Kur’an-ı kerimin faziletini bildiren Hadis-i şerifler çoktur. Buyuruldu ki:
“Sizin en hayırlınız Kur’an-ı kerim okumayı öğrenen ve onu başkalarına öğretendir.”
Kalpler de pas tutar demirin paslandığı gibi.
Eshab-ı kiram sordular: “Demirin pasını giderebiliyoruz. Fakat kalbin pasını nasıl temizleyeceğiz?” Buyurdu ki:
“Kur’an-ı kerim okumakla temizlenir!”
Karanlık gecede nasıl yıldızlar parlak görünürlerse Kur’an-ı kerim okunan evler de göktekilere öyle parlak görünürler.
Kur’an-ı kerim okuyan kişi, her harfi için bir sevap kazanır. Elif lâm mim bir harf değildir. Elif bir harf, lâm bir harf ve mim bir harftir. Bunu okuyan üç sevap kazanır. Sevaplar da en az on katı yazılır. Yani elif lam mim diyen 30 sevap kazanır.
Kur’an-ı kerim ile oruç kıyamet günü şefaât için izin isteyecekler. Kur’an-ı kerim diyecek ki: “Kullarından bazıları bana değer verdi, beni çok okudu bugün ben de onlara şefaat etmek istiyorum.”
Oruç ise, “Sıkıntı çektikleri halde bana değer veren kullarına şefaat etmek istiyorum” der. İkisine de şefaat izni verilecektir.
OKUMA ADABI…
Kur’an-ı kerim okurken abdestli olmalı. Abdestsiz mushafa dokunulmaz. Okumadan evvel düşünmeli: Ben öyle birinin kelamını okuyorum ki bütün kâinatı yoktan var etmiştir. Dilediği zaman da yok etmeye muktedirdir.
Euzü besmele ile başlamalı, gözyaşı dökmeli. Hasan-ı Basri hazretleri buyuruyor ki: “Biz gece Kur’an-ı kerim okuyanları gözlerinden anlardık. Ağlamaktan gözleri şişmiş olurdu.”
Salih-ul Mer’i adlı bir zat rüyasında Server-i âlemi görür. “Efendim” diye arz eder: “İzin verirseniz bir miktar Kur’an-ı kerim okuyayım, yanlışlarımı düzeltin.”
Dinler ve buyururlar ki: “Okuman güzel ama ağlamıyorsun!”
Kur’an-ı kerim okurken ağlamayan, ağlayamadığına ağlasın!
Bitirince de sadakallahülazim demeli ve mukaddes kitabımızı edeple yerine kaldırmalı…