Efendimizi özlemişti

(Dünden devam) 
Hazret-i Abbâs (radıyallahü anh) Resûlullah Efendimiz‘in (sallallahü aleyhi ve sellem) emriyle, Müslümân olduğunu hiç kimseye söylemedi. 
Bir müddet geçti. 
Resûlullahı özledi. 
Yanlarına gitmek istedi. 
Resûl-i Ekrem; 
“Senin bulunduğun yerdeki cihâdın, buraya gelmenden daha güzel ve faydalıdır” buyurdular. 

UYGUN GÖRÜR MÜSÜNÜZ? 
Efendimiz (aleyhisselâm) Hayber’de gâlip gelince, Eshâb-ı kirâmdan Hazret-i Haccac (radıyallahü anh) huzûruna geldi. 
Önce selâm verdi. 
Sonra izin isteyip; 
“Yâ Resûlallah! Benim Mekke’de alacaklarım var. Bunları alıp size getirmek istiyorum. Ancak Müslümân olduğumu bilmemeleri lâzım, yoksa vermezler. Bir de sizin hakkınızda uygun olmayan sözler söylemek îcab ederse, söyleyebilir miyim?” dedi. 
Efendimiz izin verdi. 
O dahî çok sevindi. 
Koştu Mekke’ye. 
Ve o müşriklere; “Ey Kureyşliler! Gelin, toplanın, size müjdelerim var” dedi. 
Müşrikler merak edip; 
“Ne müjdesi?” dediler. 
Hazret-i Haccac; 
“Müslümanlar Hayber’de büyük yenilgiye uğradılar. Muhammed esir alındı. Onu Mekke’ye getirecekler ve Onu siz öldüreceksiniz” dedi. 
Onlar bunu duydular. 
Sevince garkoldular. 
Bu sevinçle hazret-i Haccac’a olan borçlarını fazlasıyla ödediler. Hazret-i Hacca’ın plânı tutmuştu. (Devamı yarın)

Comments are closed.