Misli görülmemiş cömertlik

Bir gün Medine-i Münevvere’ye dışarıdan bir gayr-i müslim gelmişti. Çok da fakirdi. Efendimiz’e gelip “Fakirim, bana bir miktar dünyalık verir misin” dedi.
Server-i Âlem Efendimiz o kimseye döndüler.
Ve kendisine “Bak, şu vadide yayılmış olan sürüyü görüyor musun?” diye sordular.
*
O adam baktı. Bir koyun sürüsü gördü ki, iki dağın arasını tamamen doldurmuştu.
Efendimiz’e döndü.
Ve “Görüyorum” dedi.
Efendimiz ona “O sürü senin olsun, al götür” buyurdular.
Adam şaşırdı.
Şaka zannetti.
“Şaka yapıyorsunuz değil mi?” dedi.
*
Resûl-i Ekrem Efendimiz “Hayır şaka yapmıyorum. O sürünün tamamını sana verdim. Hepsi senindir, al götür” buyurdular.
O, bu ihsanı gördü.
Daha da şaşırdı.
Kalbi değişti. Hemen oracıkta Kelime-i şehadeti söyleyip îmanla şereflendi. Sonra Efendimiz’e veda etti, sürüyü de alıp kabilesine döndü.
*
Yüksekçe bir yere çıktı ve oradan kabilesine “Ey insanlar!” diye seslendi.
Hepsi gelip toplandılar.
Ancak merak etmişlerdi.
Sordular hemen:
“Hayırdır ne var?
O nida eyledi ki:
“Gidiniz, o ihsan sahibine siz de îman ediniz. Ben hayatımda Onun gibi cömert bir kimse görmedim.”
Kabile halkı Medine’ye aktı.
Ve topluca Müslüman oldular.

Comments are closed.