Değerli okuyucularımız, geçen hafta genel hatlarıyla tanıttığımız Hiperürisemi’nin (kanda ürik asit seviyesinin yüksekliği) yol açtığı Gut (Damla) Hastalığına belirti, safha ve teşhisle devam ediyoruz…
Hastalık 5 safhada seyrediyor:
* Bir bulgu olmaksızın sadece kanda ürik asidin yüksek bulunduğu dönem: Bu dönem hayat boyu sürebilir ve hasta hiçbir zaman gut hastalığı bulguları göstermeyebilir. Yüksek ürik asit böbreklerden atılırken taşlara sebep olabilir. Bu durum “akut gut artriti” dediğimiz eklem tutuluşu tablosu ile de sonlanabilir.
* Akut Gut artriti dönemi: Genellikle orta yaşın üzerindeki erkeklerde görülen eklemde ağrılı şişlik, hareket kısıtlılığı ve kızarıklık ile giden durumdur. Çoğu hastada ayak başparmağında olmak üzere tek bir eklem tutulumu vardır. Ağrısı şiddetli, genellikle gece veya sabaha karşı başlar. Yatak çarşafının değmesi bile şiddetli ağrıya yol açabilir. Başlangıç yıllarında ataklar çok nadiren gelir. Akut atak esnasında kan ürik asit düzeyinin pek önemi yoktur.
* Krizler arası dönem: Şikayetlerin olmadığı, akut gut artriti aralarında görülen dönemdir. Hastaların yarısı ilk bir yıl içinde ikinci bir eklem atağı geçirebilir.
* Kronik Gut: Eklemlerde ürik asidin birikmesiyle çeşitli fonksiyon ve yapı bozuklukları ortaya çıkar. Eklemlerde artrozu (kireçlenme) akla getiren sert, hareket sırasında ağrılı şişlik görülür. Bazen şişlik çıkıntı yapar. Zaman zaman artan iltihaplanmalar ile hareketleri zorlaştıran ağrı ve güçsüzlük görülür. Romatoid Artrit denilen iltihaplı eklem romatizması ile karıştırılabilir. Tekrarlayan ataklar, eklemlerde hasar oluşturur.
* Tofüs denilen deri altında nodüllerin oluştuğu dönem: Ürik asit kristallerinin bir araya toplanarak cilt altında ya da dokularda birikmesiyle oluşan kese tarzı kabartılı dönemdir. Tofüsler beyin dışında tüm vücutta ortaya çıkabilir. En çok ayak başparmağı, dirsek ve kulak sayvanında görülür. Eklem ve çevresinde ürat (ürik asit tuzu) birikimi hastalığın başlangıcından 12 yıl kadar sonra ortaya çıkar.
>>> Asit seviyesinin yüksekliği hastalık manasına gelmez
Gut hastalığını teşhis metotları:
* Sedimantasyon düzeyi: Alyuvarların çökme hızı, kişiye göre değişir. Birden çok eklemi etkileyen gut türleri dışında fazla yükselmez.
* Akyuvar düzeyi: Vücutta gelişen iltihabın şiddetiyle orantılı olarak kanda akyuvar sayısı artar.
* Protein seviyesi: Kanda C-reaktif protein, mukoproteinler ve alfa-2 globulinler artar.
Hastaların yüzde 20-25’ini oluşturan bölümünde 24 saatlik idrarda ürik asit düzeyi aşırı üretime bağlı olarak yüksektir. Böbrekte ürik asit temizlenme hızı, böbrek yetersizliği belirtileri görülmese de genellikle azalmıştır. Gutlu hastaların 100 ml’lik kanında ürik asit düzeyi genellikle 7 mg’nin üzerindedir. Bazen normal sınırlar içinde bulunabilir. Akut gut artriti hastalarında, kanda ürik asit seviyesi normal de olabilir. Ürik asit miktarının yüksek olması, gut hastalığı olduğu anlamına gelmez ve teşhisi koydurmaz. Hemen hemen tüm gut hastalarında hiperürisemi adı verilen kanda ürik asidin yüksekliği durumu söz konusudur. Fakat hiperürisemililerde gut gelişimi olmaz.
> Ayırıcı teşhis tetkikleri
Tek eklemde iltihaplanmayla ortaya çıkan akut gut aşağıdaki hastalıklarla karışabilir.
* Kondrokalşinoz (yalancı gut): Büyük eklemlerde, özellikle dizde görülür. Eklem sıvısında kalsiyum pirofosfat kristallerinin bulunmasıyla kesin teşhis konur. Eklem filmlerinde kıkırdak kenarını örten kalsiyum tuzları görülür. Bazen gerçek gut hastalığıyla birlikte de görülebilir.
* Eklemin sıvıyla şişmesi: Böyle durumlarda ürik asit yükselmez. Eklem sıvısının incelenmesiyle teşhis teyit edilir.
* Romatoit artrit: Bu hastalıkta ürik asit yükselmez. Bu hastalıkta romatoit faktör (RF) pozitif bulunur.
> GUT HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Eklemlerde dayanılmaz ağrılar
Gut atakları; başta ayaklar olmak üzere, kızaran eklemlerde uykudan uyandıracak kadar rahatsız edici tarzda, 1-2 gün sürebilen, tekrarlayabilen keskin, ani ve beklenmedik ağrılar ve şişme şeklinde seyreder. Ağrıdan dolayı kişi ayakkabı, çorap giymek istemez.
* İltihaplanmanın yanında etkilenen bölgede sıcaklık hissi
* Aşırı vakalarda ateş ve ürperme, titreme
* Tutulan eklemde mor-kırmızı arası bir renk değişimi
* Eklemlerde ürat kristalleri biriktiğinden, hareket kısıtlanması görülebilir.
* Eklemlerde şekil bozuklukları ve hareket kısıtlılığı.
* Ürat kristallerinin deri altında avuç içinde, parmak uçlarında birikmesiyle tofüs denen şişlikler
* Böbrek içindeki tüplerde ürat kristallerinin birikmesine bağlı böbrek taşları olabilir.
Hastalık, başka atak geçirene kadar belirti vermeden devam eder. Tahlillerde, kandaki ürik asit miktarı yüksek bulunur.
>>> VÜCUDUMUZUN?FONKSİYONLARINI?BOZAN?GUT HASTALIĞI,
EN ÇOK BÖBREKLERDE?HASARA?YOL?AÇIYOR…
> Taşların yüzde 84’ü ürik asit kaynaklıdır
Gut hastalarının yüzde 20-25’inin, eklem belirtileri ortaya çıkmadan önce, böbreklerinde taş bulunduğu görülmüştür. Bu taşların yüzde 84’ü, ürik asit taşıdır. Taş oluşumuna, idrarda ürik asit yoğunluğunun ve asitliğin çok artmasıyla birlikte eritici faktörlerin azalması yol açar. Gut hastalarının idrarında asitlik artar ve gün içinde asitlik derecesi değişir.
> Akut ya da kronik hastalık sebebi
Yüksek asitli idrarla birlikte, terleme, kusma ve ateşe bağlı vücudun susuz kalması ürik asit kristallerinin böbreklerde çökmesini kolaylaştırır. Ayrıca böbrekte yaygın ürik asidin kronik biçimde çökmesi de gerçekleşir. Bu durumda yalnız böbreklerde değil, damar yapısında da kireçlenmeye bağlı damar sertliği (ateroskleroz) de görülür.
> Kronik böbrek yetersizliği riski
Gut hastalarında görülen böbrek yetersizliği, idrar yollarının bütünüyle tıkanmasında olduğu şekliyle aniden ortaya çıkabileceği gibi çoğunlukla kronik bir seyir gösterir ve daha çok yüksek tansiyonu olan gut hastalarında görülür. Yüksek tansiyonu olmayan gut hastalarında ise böbrek yetersizliğine doğru gidiş çok daha yavaştır.