Sen bana yardım et!

(Dünden devam)
Kehf suresinde Zülkarneyn aleyhisselam şöyle anlatılır:
Hak teâlâ, Zülkarneyn’i, insanlara emir ve yasaklarını tebliğ ile vazifelendirdi.
O da Rabbine niyaz edip “Yâ Rabbî! Bu işi nasıl yapacağımı bilmiyorum, sen bana yardım et” dedi.
***
Hak teâlâ buyurdu ki:
‘Sana kuvvet veririm.
Göğsünü açarım.
Zor şeylere gücün yeter.
Anlayışını açarım. Kolayca anlarsın.
Kulağını açarım. Uzaktakileri işitirsin.
Basiretini genişletirim. Her şeye nüfuz edersin.
Tedbirli olmak istidadı veririm. Her şeyi sağlam yaparsın.
İstediğin her şeyi ihsan ederim. İstediğine kavuşursun. Ayağını sağlam bastırırım.
Sana heybet veririm.
Kimse sana kötü gözle bakamaz.
Ben sana yardım ederim.
Hiçbir şey sana zarar veremez.
Seni kuvvetlendiririm.
Hiçbir şeye yenilmezsin.
Kalbine kuvvet veririm.
Hiçbir şeyden korkmazsın.
Aydınlığı emrine veririm.
Karanlık, sana hizmet eder.
Onları senin askerin yaparım.
Nur, önünde yol gösterir. Karanlık seni muhafaza eder’
***
Hak teâlâ Ona ihsan eyledi.
Bulutları emrine verdi.
İlim ve kudret ihsan etti.
Ona iki sancak ihsan etti.
Gece beyaz sancağı açsa, önü aydınlık olurdu. Gündüz siyah sancağı açsa, düşman karanlıkta kalır, kendi tarafı aydınlık olurdu. (Devamı yarın)

Comments are closed.