(Dünden devam)
Hazret-i Ebu Bekir rüyasını anlatıyor: “Resulullah Efendimizin iki tarafında, iki uzun boylu kimse vardı.
Çok güzel yüzlüydüler!
Bakana sürur/neşe verirlerdi…
Resul aleyhisselam, benimle müsafaha edip mübarek elini benim göğsüme koydu.
Üzüntüm gitti.
Ve rahatladım.
Bana bakıp ‘Yâ Eba Bekir! Sana kavuşma arzumuz artmıştır, vakti geldi ki bizden yana gelesin’ buyurdu.
***
Ben duygulandım.
Sevinçten ağladım!
Ve kendilerine dönüp ‘Ben de sizi çok özledim yâ Resulallah!’ dedim.
Memnun oldular.
Bana doğru döndüler.
Ve sevgiyle bakıp ‘Yâ Eba Bekir! Yerine; bu ümmetin adil ve sadıkı, yerde ve gökte herkesin rızasını kazanmış, zamanının temizi olan Ömer bin Hattab’ı geçir!’ buyurdu.
***
Yanında iki kişi vardı.
Bana onları gösterip ‘Bu ikisi; senin dünyada vezirlerin, vefatında yardımcıların, cennette komşularındır’ buyurdu.
Buna çok sevindim!
Efendimize döndüm.
Ve o iki nurlu kişiyi işaret ederek ‘Yâ Resulallah! Anam-babam sana feda olsun, bunlar kimlerdir ki bir benzerini görmedim’ dedim.
***
Efendimiz cevaben ‘Bunlar Cebrail ve Mikâil’dir’ buyurup ayrıldılar. Ben de uyandım. Gördüm ki; yüzüm, gözyaşlarımdan ıslanmış, aile efradım/eşim ve çocuklarım başucumda toplanmış ağlaşırlardı…”