Evlad-ı Resul idi

Hacı Bektaş-ı Veli hazretlerinin soyu Hazret-i Ali’ye (radıyallahü anh) dayanır. Daha çocukken ilim öğrenmesi için Şeyh Lokman-ı Perende’ye teslim edildi. 

Bir gün Lokman-ı Perende onun yanına girdi.
Odası nurla doluydu.
Hikmetini merak etti.
***
Etrafına bakındı.
İki nurani zat gördü.
Kur’ân-ı kerim okuyorlardı.
O girince onlar kayboldular!
Bektaş-ı Veli’ye döndü.
Ve ona sual etti ki:
“O zatlar kimdi?”.
Hacı Bektaş cevaben:
“Biri Peygamber Efendimiz, diğeri Hazret-i Ali idi” dedi.
***
Bir gün hocasından ders dinliyordu.
Namaz vakti geldi. Hocası hizmetçisinden abdest almak için su istedi. 
Bektaş-ı Veli:
“Bir nazar etseniz de su buradan aksa” dedi. 
Hocası tebessüm edip:
“Gücüm yetmez” dedi.
***
Bektaş-ı Veli dua etti.
Hocası “âmin” dedi. 
O anda medresenin ortasında latif/tatlı bir su çıkıp kapıya doğru akmaya başladı! 
Pınarın başında renk renk çiçekler açtı.
***
Bu zat bir gün “İmanı kâmil olanlarda iki haslet bulunur. Birincisi; eline bir şey geçse onu hemen bir din kardeşine verir” buyurdu.
Gençler sordular:
“İkincisi nedir efendim?”
“İkincisi, verdiği zaman öyle çok sevinir ki alan kimse bu kadar sevinmemiştir” buyurdu.

Comments are closed.