Rabbime güveniyordum

Hacı Ramazan Efendi’yle ilgili olarak bir kişi şöyle anlatır: “Bir arefe günüydü. Çoluk çocuğun bayramlık ihtiyaçlarını alamıyordum.

Zira param yoktu. 
Çok üzülüyordum! 
Borç da istiyemiyordum. Zira o havalide hemen herkese borcum vardı.
***
Çaresizlik içinde ve kimin kapısına gideceğimi bilemez bir hâldeyken kapım çalındı.
‘Kim acaba?’ dedim.
Koşup kapıyı açtım.
Karşımda Hacı Ramazan Efendi’yi gördüm. Selam verip içeri girdi. 
***
Hoşbeşten sonra bana dürülmüş bir kâğıt verip ‘Bunun içinde hoş koku var, sürünüp ferahlarsın’ dedi.
Ve izin isteyip ayrıldı.
Dürülü kâğıdı açtım.
Hayretler içinde kaldım! 
***
Zira kâğıdın içinde bir miktar ‘güzel koku’ ve iki ‘beşibirlik’ vardı ki, bir tanesi bütün borçlarımı ödemeye, diğeri de bütün ihtiyaçlarımı görmeye yetiyordu. 
Hemen çıktım evden.
Borçlarımı ödedim.
İhtiyaçlarımı aldım.
Ve Hacı Ramazan Efendi hazretlerine çok dualar ederek evime döndüm…” 
***
Ramazan Efendi bir gün “Müslümanlık; yalnız namaz, oruç ve hac değildir, bunlar herkesin yapacağı kulluk vazifeleridir” buyurdu.
Sordular ki:
“Müslümanlık nedir öyleyse?” 
“Asıl Müslümanlık hiç kimsenin kalbini kırmamaktır ki bunu yapabilen Allahü teâlânın rızasına kavuşur” buyurdu.

Comments are closed.