Ebü’l-Mugîre

Ebü’l-Mugîre Mansûr bin Zâzân rahmetullahi aleyh, Tabiînden hadîs ve kırâat âlimidir. Aslen Vâsıtlıdır. 129 (m. 746) yılında taundan vefât etmiştir. Mansûr bin Zâzân birçok hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Hasan-ı Basrî’den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Haya îmândandır, îmânı olan Cennettedir. Fuhuş, kötülüktür. Kötüler Cehennemdedir” buyurdu. 

Haris el-Iclî’den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte ise Peygamber efendimiz “İslâm dîni beş şey üzerine kurulmuştur; Şehâdet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, ramazanda oruç tutmak ve hacca gitmek” buyurdu. 
Muâviye bin Kurre’den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte ise Peygamberimiz “Ben ümmetimin çokluğu ile övünürüm” buyurdu. 
Ebüdderdâ (radıyallahü anh) anlatır: Ebû Bekr’in önünde yürürken, Resûlullah beni görüp; “Ey Ebüdderdâ! Neden Ebû Bekr’in önünde yürüyorsun, onun daha üstün olduğunu bilmiyor musun? Böyle yürümek edebe aykırı değil midir?” buyurdu. 
Eshâb-ı Kirâmın büyüklerinden Ebû Sa’îd-i Hudrî (radıyallahü anh) anlatır: Resûlullah hasta olunca, mescide geldi. Uzun bir hutbe okudu. Önce Uhud şehîdleri için duâ ve istiğfar etti. Sonra; “Allahü teâlâ, bir kulunu dünyâda kalmak ile âhırete gitmek arasında serbest bıraktı. O da, Allahü teâlânın ni’metlerine kavuşmayı istedi” buyurdu. Bu sözlerin, Resûlullahın yakında vefât edeceğini gösterdiğini yalnız Ebû Bekr (radıyallahü anh) anlayıp, ağladı ve; “Yâ Resûlallah, sen ölme! Senin yerine biz ölelim. Çocuklarımız ölsünler!” dedi. Ebû Bekr-i Sıddîk bizim en âlimimiz idi. Resûlullahın ona; “Ey Ebû Bekr, ağlama! Bana arkadaşlığı ve malı, Ebû Bekr’den daha bereketli olan yoktur. Eğer ümmetimden dost edinseydim. Ebû Bekr’i dost edinirdim. Fakat İslâm kardeşliği ve muhabbeti vardır” buyurdu. 
Hazreti Ebû Bekr’in mescide açılan kapısı hâriç, diğer bütün kapıları kapattırdı. “Onun kapısında nûr görüyorum” buyurdu. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivâyet etti. Resûlullah; “Mi’râc gecesi uğradığım semâlarda, ismimin ve peşinden de Ebû Bekr’in isminin yazılı olduğunu gördüm” buyurdu.
Ebü’l-Mugîre hazretleri, vefatına yakın buyurdu ki: “Vallahi, ben yanımda oturan herkesle cihad halindeyim! Onunla yanımdan ayrılıncaya kadar savaşıyorum. Çünkü nerede ise, o, gerçek dostumla benim arama düşmanlık sokacak veya beni gıybet etmiş birisinin gıybetini bana ulaştırmaktan kendisini alamayacak da, bu yüzden beni sıkıntıya uğratacak.”

Comments are closed.