Hamîd-i Kalender hazretleri, Hindistan evliyâsının büyüklerindendir. Hâce Nizâmüddîn-i Evliyâ’nın talebelerindendir. Sekizinci asrın sonlarında vefât etti.
Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:
“Bu yolda yürümedikçe, Allahü teâlâya yaklaşmak mümkün olmaz. Gayret etmeden oturduğu hâlde kavuşmak isteyen, maksada ulaşamaz. Bu kimsenin, kavuşmak arzusunda sâdık olmadığı anlaşılır. Dinin emirlerine uymakta gevşek davrananlar, bu yolda yürüyemez, ilerleyemez. Mücâhede etmek şarttır. Ankebût sûresi 69. âyet-i kerîmesinde meâlen buyuruldu ki: “Bize itaat uğrunda (rızâmızı istiyerek, zâhirî ve bâtınî düşmanlarla) mücâhede edenlere gelince, elbette biz onlara, (bize vâsıl olacağı) yollarımızı gösteririz…” Mücâhededen maksat, kalbi, Allahü teâlâdan başka her şeyden ayırıp, sırf O’na itaate çevirmektir. Esas maksat, esas meşgûliyet, her ân Hak teâlâ ile olmaktır. Bundan başka her şey, bu asıl maksada yardımcı olduğu nisbette kıymetlidir. Değilse hiçbir mânâ ifâde etmez.”
“Allahü teâlâ dili, bedenin diğer uzuvlarına üstün kıldı. Onun derecesini yükseltti. Çünkü, Allahü teâlâ kendi birliğini, ortağı olmadığını, vücûdun diğer kısımları arasından ona söyletti. Öyleyse, akıllı bir kimsenin, Allahü teâlânın kendi birliğini ve büyüklüğünü konuşturmak için yarattığı böyle bir âleti, yalana alıştırması asla yakışmaz. Bilakis, insana, dilini devamlı doğruyu söylemeye, dünyâ ve âhirette kendisine fâide verecek şeylere alıştırması lâzımdır. Dil neye alıştırılırsa, onu ister, onu konuşur. (Allahü teâlâyı zikre alıştırılırsa, devamlı onu zikreder.) Yalana alıştırılırsa, yalan söylemeye başlar.”
“İnsanlara, sözlerinde ve işlerinde dâima muhalefet edip karşı çıkmak, karşıdakinin kızgınlık ve kin beslemesine sebeb olur.”
Hamîd-i Kalender hazretleri, vefatından kısa bir zaman evvel şöyle dua etti:
“Yâ Rabbî! Gönderdiğin resûllere îmân ettik. Yâ Rabbî! İndirdiğin kitablara da îmân ettik. Yâ Rabbî! Yüzümüzü senden utanmakla, kalblerimizi senin sevginle doldur! Yâ Rabbî! Bizi dünyâya meyletmeyen cömertlerden ve nefsine uymayanlardan kıl. Cimri, dedikoducu, kibirli, fitne ve fesatçılardan kılma! Yâ Rabbî! Çok konuşmaktan, kibirden, kötü ahlâktan, içkiden, faizden, cimrilikten büyük fitnelerden ve geçim darlığından sana sığınırız. Yâ Rabbî! Bize ihsân buyurduğun ni’metlerine karşı şükredebilmeyi nasîb eyle! Yâ Rabbî! Bize bütün hayırları ver. Bütün şerlerden bizleri uzaklaştır!”