Abdullah bin Necmüddîn

Abdullah bin Necmüddîn Mısrî hazretleri, Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. 616 (m. 1219) senesinde, Mısır’daki Dimyat’ta vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Büyük günahların nev’i pek çoktur. Bunlardan bazıları:
Haksız yere adam öldürmek. Zinâ etmek. Livâta etmek, her dinde haramdır. Şarap ve her türlü alkollü içkileri içmek. Hırsızlık etmek. Keyif için, uyuşturucu madde yemek, içmek. Başkasının malını cebren almak. Yâni gasbetmek. Yalan yere şehâdet etmek. Ramazan orucunu, özürsüz, Müslümanların önünde yemek. Ribâ, yâni fâiz ile mal, para almak, vermek. Çok yemin etmek.
Vâlideynine âsî olmak, karşı gelmek. Mahrem ve sâlih akrabâya sıla-i rahmi terk etmek. Muhârebede, harbi terk edip düşmandan kaçmak. Haksız yere yetîmin malını yemek. Terâzîsini ve ölçeğini, hak üzere kullanmamak. Namazı vaktinden önce ve sonra kılmak. Mümin kardeşinin gönlünü kırmak. Resûlullahın söylemediği sözü söylemek ve ona isnâd eylemek. Rüşvet almak. Hak şehâdetten kaçınmak. Malının zekâtını ve uşrunu vermemek. Gücü yeten kimse, münkeri, günah işleyeni görünce, menetmemek. Canlı hayvanı ateşte yakmak. Kur’an-ı azîm-üş-şânı öğrendikten sonra, okumasını unutmak. Allahü azîm-üş-şânın rahmetinden ümidini kesmek. Müslüman olsun, kâfir olsun, insanlara hıyânet etmek. Hınzır (domuz) eti yemek. Resûlullahın Eshâbından herhangi birisini sevmemek ve söğmek. Karnı doyduktan sonra yemeye devam etmek. Nemîme, yâni Müslümanlar arasında söz taşımak. Avret mahallini başkasına göstermek. Başkasının avret yerine bakmak. Ölmüş hayvan eti (leş) yemek ve başkasına yedirmek. Emânete hiyânet etmek. Müslümanı gıybet etmek. Haset etmek. Allahü azîm-üş-şâna şirk [ortak] koşmak. Yalan söylemek. Kibirlilik, kendini üstün görmek. Ölüm hastasının vâristen mal kaçırması. Bahîl, çok hasîs olmak. Dünyaya muhabbet etmek. Allahü teâlânın azâbından korkmamak. Haram olanı, haram îtikat etmemek. Helâl olanı, helâl îtikat etmemek. Falcıların falına, gaybdan haber vermesine inanmak. Dîninden dönmek, mürted olmak…
Harem-i Kâbe’de günah işlemek. Devlet adamlarının emirlerine, kanûnlara âsî olmak, karşı gelmek. Ehlinin mahrem yerlerini, anasının mahrem yerine benzetmek. Ehlinin anasına sövmek. Ettiği iyiliği başa kakmak. Câhillik üzerinde ısrâr etmek. Allahü teâlâdan ve İslâmiyetin bildirdiği isimlerden başka şey söyleyerek yemin etmek.

Comments are closed.