Hasan Vahşavî hazretleri, kırâat, fıkıh, nahiv ve hadîs âlimidir. 385 (m. 995) yılında, Belh yakınlarındaki Vahşa köyünde doğdu. 471 (m. 1078) yılında Belh’de vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerde Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
“Din kardeşlerine karşı güler yüzlü olmak, ona iyi şeyleri öğretmek, kötülük yapmasını önlemek, yabancı kimselere aradığı yeri göstermek, sokakları; taş, diken, kemik ve benzerleri gibi çirkin, pis ve zararlı şeyleri temizlemek, başkalarına su vermek hep sadakadır.”
“Cennette öyle köşkler vardır ki, içinde bulunan kimse, her dilediği yeri görür ve dilediği her yere kendini gösterir.” Ebû Mâlik-il-Eş’arî: “Böyle köşkler kimlere verilecektir?” deyince. “Tatlı sözlü, eli açık ve herkesin uyuduğu zaman, Allahü teâlânın kudretini, büyüklüğünü düşünen ve O’na yalvaranlara verilecektir” buyurdu.
“Cennet, seneden seneye Ramazân-ı şerîfin gelmesi için süslenir. Ramazan’ın ilk gecesi olunca, Arş’ın altından, Mesire isminde bir rüzgâr eser. Cennet ağaçlarının yapraklarını birbirine vurur. Cennet kapısının halkalarını sallar. Bunlardan hiç kimsenin, hiçbir zaman duymadığı çok güzel sesler duyulur. Cennet hûrîleri köşklere çıkarlar. Burçlar arasında dururlar. Sonra; “Allahü teâlâdan bizi isteyecek kimse yok mudur?” derler. Sonra hûrîler; “Ey Rıdvan, bu hangi gecedir?” derler. Rıdvan; “Bu gece, Ramazân-ı şerîfin ilk gecesidir ki, Allahü teâlâ Muhammed (aleyhisselâmın) ümmetinden oruç tutanlar için Cennet kapılarını bu gece açar” der. Allahü teâlâ; “Ey Rıdvan, Cennet kapılarını aç! Ey Mâlik, Cehennem kapılarını Muhammed (aleyhisselâmın) ümmetinden oruç tutanlara kapa! Ey Cebrâil, yeryüzüne in! Şeytanları bağla, zincire vur. Onları denizlere at. Habîbimin ümmetinin oruçlarını bozmasınlar” buyurur. Allahü teâlâ, Ramazân-ı şerîf ayının her gecesinde, bir münâdiye şöyle nidâ etmesini söyler: “Bir şey isteyen yok mu? İsteğini vereyim. Hiç tövbe eden yok mu? Tövbesini kabûl edeyim. Mağfiret isteyen yok mu? Mağfiret edeyim.”
“Allahü teâlâ, bu ümmete, fakir ve zayıfların duâları, namazları ve samimiyetleri sebebiyle yardım eder.”
“Kıyâmet gününde, dünyâda işlenen ameller ortaya konur ve bunun içerisinden kâinatın yaratıcısı ve sahibi Allahü teâlânın rızâsı için yapılan amelleri ayırın, denir. Bu emir üzerine Allah rızâsı için yapılanlar ayrılır. Geri kalanlar da Cehennem ateşine atılır.”