Yoksa sen Yusuf musun?

(Dünden devam)

Yusuf aleyhisselam kardeşlerine acımıştı.
Kalbi inceldi.
Şefkat gösterdi.
Sevgiyle davrandı.
Ve kendini tanıtmak istedi.
***
Kardeşleri bunu sezdiler.
Ona karşı kanları kaynadı.
Ve bir yakınlık hissettiler.
Onu sevdiler, sevindiler.
Kardeşlik duygusu hissettiler.
Ve şaşkınlık içinde “Yoksa sen Yusuf musun?” dediler.
***
Yusuf aleyhisselam:
“Evet, ben Yusuf’um. Bu da kardeşim Bünyamin’dir. Allahü teâlâ birbirimize kavuşturmakla ihsanda bulundu” dedi.
Onlar hem sevindiler.
Hem mahcup oldular.
Suçlarını itiraf ettiler.
Ve özürler dilediler.
***
Yusuf Nebi onlara “Benim tarafımdan size bir kınama ve ayıplama yoktur. Allahü teâlâ sizi affetsin. O, merhametlilerin en merhametlisidir” dedi.
Ve ikramlarda bulundu.
Onları teselli etti.
Sevgi muhabbet gösterdi.
***
Hatta onlara “Ben sizinle şeref buldum. Zira Mısırlılar beni kimsesiz bilirlerdi. Şimdi sizin sayenizde İbrahim aleyhisselamın torunu ve Yakub aleyhisselamın oğlu olduğumu öğrendiler” dedi.
***
Sonra babasını sordu.
Onlar da:
“Senin için çok ağladı ve gözleri görmez oldu” dediler.
(devamı yarın)

Comments are closed.