Ebü’l-Kâsım Hırakî

Ebü’l-Kâsım Hırakî rahmetullahi aleyh, Hanbelî mezhebi âlimlerindendir. 334 (m. 946) senesinde vefât etmiştir. Derslerinde anlattığı bazı mevzular:

“Biliniz ki, Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselâmın neslinden kıyâmete kadar gelecek olanların hepsini yarattı. Onlar, o zaman mü’min veya kâfir değillerdi. Sonra Allahü teâlâ onlara imânı ve küfrü arz etti. İmân eden herkes mü’min oldu. İmânı kabûl etmeyen kâfir oldu. Söz ile kabûl edip (kabûl etmiş görünüp), kalbi ile tasdik etmeyenler de münâfık oldu. A’râf sûresinin 172. âyet-i kerîmesinde meâlen buyuruldu ki:
“Hani Rabbin, Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı ve onları nefsleri üzerine şâhit tutup, ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ buyurdu. Onlar, ‘Evet Rabbimizsin ve nefslerimiz üzere şâhid olduk’ dediler. Bu şâhit tutma şunun içindir ki; ‘kıyâmet günü, biz bu ikrârdan gâfiller idik (haberimiz yoktu) demesinler.’ Bu âyet-i kerîmedeki hitâb ve soru, rûhlarla beraber cesedleredir. Allahü teâlâ, sonra onları babalarının sulblerine gönderdi. Âdem aleyhisselâmdan çocuklarını, onlardan torunlarını çıkardı ve bu hâl (çoğalma) kıyâmete kadar böyle devam eder…”
“Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebine göre rızıklar, ezelde Allahü teâlâ tarafından taksim ve tayin edilmiştir. Takvâ sahiplerinin takvâları sebebiyle ve günahı çok olanların taşkınlıkları sebebiyle rızıklar artmaz veya eksilmez. Allahü teâlânın kefil olduğu rızık, gıda olan her şeydir. Haram yoldan elde edilen rızık, mukadder rızıktır. Fakat kul, onu haram yoldan temin ettiği için cezaya müstahak olur. [Kesb (kazanmak), malı arttırır. Fakat, rızkı arttırmaz. Rızık, mukadderdir. İnsanlar (Müsevveş-üz-zihn) yaratıldığı için, kesb etmek emr olundu. Rızk, maaşa, mala, çalışmaya bağlı değildir. Böyle olmakla beraber, çalışmak lâzımdır. Çünkü, ef’âl-i ilâhiyye, sebepler altında tecellî eder. Âdet-i ilâhiyye böyledir. Fakat, bazen, denenilen sebep elde edilir de, fiil hâsıl olmayabilir. Yahut, sebepsiz de, hâsıl olabilir]. İlâç kullanmak, deva, şifâ için sebeptir. İlâçta devayı halkeden (yaratan) Allahü teâlâdır. Devayı ilâçtan veya tabipten bilmek, öyle i’tikâd etmek küfürdür…
Ebü’l-Kâsım Hırakî, vefat etmeden önce şu şiiri söyledi:
“Yaratıldın yoktan, öleceksin yakında. Gideceksin dünyâdan, bırak yer yapma, şu fânî dünyâda. Kendine yer hazırla, ebedî olan âhırette.”

Comments are closed.