Çelebi Sâlih Efendi, İstanbul’da yetişen evliyâdandır. 1203 (m. 1788) senesinde, İstanbul’un Karagümrük semtinde doğdu. 1296 (m. 1879) senesinde İstanbul’da vefât etti.
Bu mübarek zat, Fâtih civârında, Tahtadâra Dergâhı’nda Mesnevî-yi şerîf okuturdu. Bu eserden bazı ibretli sözler:
*Sır, ancak sırrı bilenle eşittir. Sır, onu inkâr edenin kulağına söylenmez.
*Köpekler havladı diye, kervan yoldan kalmaz.
*Herkes yaratılışına göre hizmette bulunur.
*Âlem baştan başa savaştan ibarettir. Zerre ile zerre, âdeta müminin kâfirle savaşı gibi savaşır durur.
*Renklerin aslı renksizlik, savaşların aslı barıştır.
*Gamlarla dolu dünyanın aslı o âlemdir. Her ayrılığın sonu da buluşmadır.
*Manâ denizine susamış isen ‘Mesnevi Adası’ndan denize bir ark aç. Mesnevi arkından gidersen denizlerin altını, mercanları görürsün.
*İyilik arayanda kötülük kalmaz.
*Gül dalı nerede yeşerirse yeşersin güldür. Şarap küpü nereye konursa konsun şaraptır. Gül mezbelelikte bitmekle kötü olmaz, şarap altın tasa konmakla helal olmaz.
*Mesnevi bir merada yayılan türlü hayvanları seyre benzer. Sen o hayvan ve örneklere takılma, merayı ve kendini seyretmeye çalış.
*İnsan kulaktan gelişir. Duya duya dinleye dinleye can bulur. Hayvan ise mideden gelişir.
*Peygamber; “Allah’tan cenneti isteyen, insanlardan bir şey istemesin” buyurdu.
*Bu dünya tuzaktır. Taneleri istek. Tanelerden kaç, tuzağa düşme.
*Tereddüt, bir kudrete delalet eder.
*Zahmetin sebebi, kötülük etmektir.
*Ölünce değil mi ki çenen bağlanacak, o halde çeneni az oynat!
*Çocuk oyuna öyle bir dalar ki gece olduğunu fark etmez bile. Hatta eşyalarını çalsalar onu da fark etmez. ‘Dünya hayatı oyundur’ sözünü iyi düşün.
*Akıllılığa doydum, ben artık deliliğe aşığım.
*Arayan nihayet bulur, kurtuluş sabırdan doğar.
*Surete bakarsan Mesnevi seni saptırır. Manâya bakan ise Mesnevi’den yeni bir yol bulur.
*Ölmedikçe can çekişme bitmez. Merdivenler bitmeden dama çıkılmaz.