Seyyid Osman Efendi Çorum’da yaşamış olan İslam âlimlerindendir. “Hoşafçızade” diye meşhurdur. 1186 (m. 1772) tarihinde vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Her Müslümanın, her gün vakitleri gelince beş kere namaz kılması farzdır. Namazları farzlarına, vaciplerine, sünnetlerine dikkat ederek ve gönlünü Allahü teâlâya vererek, vakitleri geçmeden kılmalıdır. Namaz ibadetlerin en üstünüdür, imandan sonra, en kıymetli ibadet namazdır. Kıyamette evvela namaz sorulacaktır. Namaz doğru ise diğerlerinin hesabı Allahü teâlânın yardımı ile kolay geçecektir.
Bir hadîs-i şerifte, (Mü’min ile kâfiri ayıran fark, namazdır) buyuruldu. Yani, mü’min namaz kılar. Kâfir, kılmaz. Münafıklar ise, bazen kılar, bazen kılmaz. Münafıklar, Cehennemde çok acı azap görecektir. Beş vakit namazı, gevşek ve tembel olmaksızın, tadil-i erkân ile kılmalıdır. Namazı doğru ve iyi kılan bir kimse Müslümandır. Namazı doğru kılmayan veya hiç kılmayan kimsenin Müslümanlığı şüphelidir. Bir kimse, namazı doğru ve iyi kılınca, İslâm ipine yapışmış olur. Müfessirlerin şâhı, Abdullah ibn-i Abbâs “radıyallahü anhümâ” diyor ki: Resûlullahtan “sallallahü aleyhi ve sellem” işittim. Buyurdu ki: “Namaz kılmayanlar, kıyamet günü Allahü teâlâyı kızgın olarak bulacaklardır.”
Namazı cemaatle kılmalıdır. Bir kimse cemaatle iki rekat namaz kılsa yalnız başına yirmi yedi rekat kılsa yine cemaatle kıldığı iki rekatin sevabı ondan fazladır. Bir rivayette yalnız başına bin rekat namaz kılsa yine cemaatle kılınan iki rekatin sevabı daha ziyadedir. İmam ile beraber alınan iftitah tekbirinin sevabı hakkında Resûlullah Efendimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey benim ümmet ve ashabım! yedi kat yerler ve yedi kat gökler kâğıt olsa ve deryalar mürekkep olsa ve bütün ağaçlar kalem olsa ve cümle melâike katip olsa ve kıyamete kadar yazsalar yine imam ile alınan iftitah tekbirinin sevabını yazamazlar.” Bu faziletler fâsık ve bid’at ehli olmayan imamın cemaati içindir. Selef-i sâlihin (Eshâb-ı kirâm, tâbiîn ve tebe-i tabiînin) büyükleri, cemaatin birinci tekbirini kaçıran kimseye taziyede bulunurlardı. Eğer cemaati kaçırsa idi, taziyeleri yedi gün devam ederdi.