Osmanlı asırlarca barış, adalet, huzur ve
refah içinde yönettiği Ortadoğu’da 1. Ve 2. Dünya Savaşından sonra bir hançer
gibi İsrail’in kurulmasıyla şiddetlenen çatışma ortamıdır.ABD’nin Irak’ı işgali ve bugün bölünmesi ve kaos ortamı
İsrail’in güvenliği ve Irak petrolünü gasb için yapıldı. Suriye’de 3 yıldır
devam eden iç savaş ve Suriye’nin enkaz haline gelişi ve 150 bin kişinin
katledilişi İsrail’in güvenliği için bölünme taktiğidir. Arap Dünyası “Arap
Baharı” ile yeni bir döneme girdi. Halkın demokrasi, özgürlük, insan hakları,
sosyal adalet, hukukun üstünlüğü, refah istekleri Batı’nın uşakları Arap
idarecileri tarafından Batı’nın adına ve hesabına şiddetle bastırılıyor. Osmanlının yıkılışından sonra sınırları cetvelle çizilen çok
sayıda ülke kurdular. Hıristiyan Batı bununla yetinmedi. Şimdi 5 ülkeyi 13
parçaya bölmek için bu savaşı çıkarmışlardır. Ortadoğu’daki düzen halkın
iradesine dayanmalıdır. Bu ise darbelerin sona ermesi ve şu andaki ABD ve
İsrail emrindeki iktidarların sona ermesi ile mümkündür. Arap Dünyasında başta
Mısır olmak üzere ülkenin serveti azınlığın ve uşak rolündeki ordunun
elindedir.rap Baharı mevcut adaletsiz ve sömürü düzenini sona
erdirmek için yapılmıştır. 1952’de Mısır Türkiye’den 50 yıl ilerde idi. 1952’den
sonra devam eden askeri cunta rejimi ile 2013’te Mısır Türkiye’nin 100 yıl
gerisine düştü. Türkiye Batı’nın bütün önlemesine rağmen Arap Dünyası ile
bütünleşecektir. Dünyada adalet yoktur. Ve dünyadaki 203 ülkenin kıymet-i
harbiyesi de yoktur. Her şeye karar veren ise 5 ülkedir. Türk- İslam
medeniyetini yıkanların bir gayesi de Yavuz Sultan Selim Han’dan Birinci Dünya
Savaşı’na kadar devam eden Türk- Arap bütünleşmesine son vermektir.
“Müslümanlar insanlığın nayrı için gelmiş bir ümmetti ama birbirleriyle
savaşmaktan kendi değerlerini göremiyorlar.” (Prof. Dr. Bekir Karlıya) “Batı,
laikçi- İslamcı tartışmasını çıkardı. Batı bunu İslam Dünyasına ve bölgedeki
mezheblerin gerçekliğine uymayan bir sisteme dayatarak yaptı” (Gazeteci Yaşar
Mustafa Özcan)