Hazret-i Ömer halifeyken bir bayram gelmişti. Çoğu Eshab çocuklarına bayramlık elbise almışken, o kendi oğluna alamamıştı.
Her çocuk neşeliydi.
Onun oğlu üzgündü.
Babasına koşup:
“Babacığım, bana da yeni elbise al, arkadaşlarıma hep alınmış” dedi.
Halife ona:
“Bizim paramız yok” dedi.
Çocuk daha bir mahzun oldu.
Daha da üzüldü.
Ve geri gitti.
Öbür çocuklar bunu fark edip zavallıyı alaya aldılar. Çocukcağız ağlayarak koştu yine babasına.
Halife sordu:
“Oğlum niçin ağlıyorsun?”
“Benimle alay ediyorlar.”
“Nedenmiş o?”
“Elbisem eski diye.”
Hazret-i Ömer çok üzülüp beytülmal memurunu çağırdı.
Durumu anlattı:
Ardından sordu:
“Gelecek ayki maaşıma mahsuben bana biraz avans verebilir misin?”
Memur:
“Bir ay yaşayacağınıza dair bana bir senet verirseniz, olabilir” dedi. Halife:
“Öyle bir senet veremem” deyince “Öyleyse ben de avans veremem” dedi.
Halife sevindi.
Onu takdir etti.
Ve oğluna dönüp “Yavrum, duydun işte, memur amca para vermiyor. Verseydi istediğini alırdım” buyurdu.
Çocuk kesti ağlamayı.
Bu defa Halife ağlıyordu…