Kocahüsamzade Abdurrahman Efendi

Kocahüsamzade Abdurrahman Efendi, kırkaltıncı Osmanlı şeyhülislâmıdır. 1066 (m. 1655) tarihin­de şeyhülislâm oldu. Sonra Ayıntab, Kudüs, Şam ve Mısır’da görev verildi. 1081 (m. 1670)’de Mısır’da vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Bilâl-i Habeşî (radıyallahü anh), Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) âhırete teşrîflerinden sonra sâdece bir kere müezzinlik yaptı. Bu da, Şam’dan Medîne-i münevvereye Resûlullah efendimizin kabr-i şerîfini ziyâret için geldiği zaman idi. Bu sırada Eshâb-ı Kirâm, ondan ezan okumasını istediler. O da, onların bu isteğini kabûl edip, ezan okumaya başladı. Fakat ezanı tamamlayamadı…
Peygamberimizin vefâtından sonra Bilâl-i Habeşî ayrılık acısına tahammül edemez olmuş, artık bir daha ezan okumamıştır. Sonra da Medine’de kalmaya tahammül edemediği için Şam’a gitmeye karar verdi. Hazreti Ebû Bekir kalmasını arzu edince (Yâ Ebâ Bekir sen beni âzad etmemiş miydin, eğer kendin için âzad etmişsen kalayım, Allah için âzad etmişsen müsaade et gideyim) dedi. Hazreti Ebû Bekir (istediğin yere gidebilirsin) diyerek müsâade etti. Böylece Şam’a gidip orada yerleşti.
Bir gün rüyâsında Peygamber efendimizi gördü. Resûlullah efendimiz ona; “Bu ne eziyet böyle yâ Bilâl? Beni ziyâret edeceğin zaman yaklaşmadı mı?” diye buyurunca, Bilâl-i Habeşî üzüntü ile uyandı. Bineğine bindi ve korku ile Medîne-i münevvereye doğru yola çıktı. Resûlullah efendimizin kabr-i şerîflerine geldi. Orada ağlamaya başladı. Sonra Hasan ve Hüseyin’in (radıyallahü anhümâ) yanlarına gitti. Onlara sarıldı ve öptü. Onlar Hazreti Bilâl’e; “Mescid-i Nebevî’de Resûlullah için okuduğun ezan gibi bir ezanını dinlemek istiyoruz” dediler. Bilâl-i Habeşî onların bu isteğini kabûl etti. Mescid-i Nebevî’ye giderek, Resûlullah efendimiz zamanında ezan okuduğu yerde durdu. “Allahü Ekber, Allahü Ekber…” diye okumaya başlayınca, Medîne-i münevverede büyük bir heyecan meydana geldi. “Eşhedü en lâ ilahe illallah…” deyince, bu durum daha da arttı. “Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah…” okuyunca, herkes başlarını pencerelerden dışarı çıkardılar ve; “Yoksa Resûlullah efendimiz tekrar mı dirildi?” dediler. Resûlullah efendimizin vefâtından sonra, bugünden daha çok erkek ve kadınların ağladığı bir gün görülmedi…

Comments are closed.