Seyyid Ömer Efendi “rahmetullahi aleyh” Horasan’dan Anadolu’ya gelen velilerdendir. Tokat’ın Dutluca kasabasına yerleşmiştir. Türbesi günümüzde ziyaretçilerle dolup taşmaktadır. Bir sohbetinde buyurdu ki:
Allahü teâlâ ve Peygamberi, müminlere merhamet ettikleri için, bazı işlerin nasıl yapılacağı, Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açık bildirilmedi. Açıkça bildirilse idi, öylece yapmak farz ve sünnet olurdu. Farzı yapmayanlar günaha girer, kıymet vermeyenler de kafir olurdu. Müminlerin hâli güç olurdu. Böyle işleri, açık bildirilmiş bulunanlara benzeterek işlemek lazım olur.
Din âlimleri arasında, işlerin nasıl yapılabileceğini, böyle benzeterek anlayabilenlere Müctehid denir. Müctehidin, bir işin nasıl yapılacağını anlamak için, son gayreti ile uğraşarak görüşüne, doğruya en yakın zannına göre amel etmesi, kendine ve ona uyanlara vacip olur. Yani ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler, böyle yapmayı emretmektedir.
Müctehid, bir işin nasıl yapılacağını anlamaya çalışırken yanılırsa, günah olmaz. Sevap olur. Uğraşmasının sevabını kazanır. Çünkü insana gücü, kuvveti yettiği kadar çalışması emrolundu. Müctehid yanılırsa, çalışması için bir sevap verilir. Doğruyu bulursa, on sevap verilir. Eshab-ı kiramın hepsi büyük âlim, yani müctehid idiler. Bunlardan sonra gelenler arasında, ilk zamanlar ictihad yapabilecek büyük âlim çok idi. Bunların her birine nice kimseler uyardı. Zamanla, bunların çoğu unutularak, Ehl-i sünnet içinde, yalnız bu dört mezhep kaldı.
İctihad ile anlaşılan işlerde, İslamiyetin açık emri bulunmadığı için, bir adamın mezhebi yanlış olup da, diğer üç mezhepten birisinin doğru olmak ihtimali var ise de, herkes (Benim mezhebim doğrudur, yanlış olmak ihtimali de vardır ve diğer üç mezhep yanlıştır, doğru olmak ihtimali de vardır) demelidir. Böylece, haraç, sıkıntı olmadıkça, bir işi bir mezhebe göre, başka bir işi de başka mezhebe göre yaparak, dört mezhebi karıştırmak caiz olmaz.
Bir kimse, dört mezhepten hangisini taklit ediyor ise, yani hangi mezhebi seçmiş ise, o mezhepteki bilgileri öğrenmesi, haraç, sıkıntı olmadıkça her işinde o mezhebe uyması lazımdır.