Başbakan Erdoğan, cumhuriyet tarihinde bu güzel ülkeye ve
halkına en büyük hizmetle şereflenmiş kişidir. Bu Allahü teala’nın ihsanıdır ve
dilediğine verir. Geçmişte Boğaziçi yalılarında hükümet düşürüp iktidar kuran
baronları, vesayet rejimini saf dışı etmiştir. 10 yılda faiz lobisi 641 milyon
Tl kaybetmiş hazine ise kazanmıştır.
Ak Parti iktidarına kadar kabinede çok sayıda mason yer
alıyordu. Masonların yerini inançlı kişiler aldı. Ayrıca cumhuriyet tarihinde
birkaç kişi hariç dışişleri bakanlarının tamamına yakını mason idiler. Başbakan
vesayet rejimine ve paralel devlete karşıdır. Halkın iradesine yani milli
iradeye saygılı ve kahramanca savunmaktadır.
Devletin bütün meselelerinin mecliste konuşulup, hallinden
yanadır. İktidara giden yolun ancak seçim ve sandıktan geçtiğine samimi
derecede inanmaktadır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Ak Parti iktidarın da
Türkiye’nin menfaatleri ön plana alınmıştır. Ak Parti iktidarına kadar
Türkiye’nin dış politikası başta olmak üzere bütün politikaları İngiltere,
İkinci Dünya Savaşından sonra ABD ve AB’ye angaje olmuş idi. Milli bir
politikamız yoktu.
1699 Karlofça Antlaşmasından 2008 yılına yani IMF ile
ilişkinin kesilmesine kadar Osmanlı ve Türkiye asla bağımsız değildi. Dış
güçler ve onların Türkiye’deki uzantıları olan vesayet rejimi hakim idi. Bir
yığın iktidar gelip geçti. İktidar oldular. Ama muktedir olamadılar. Vesayet
rejiminin istekleri doğrultusunda hareket ettiler.
Menderes “Yeter söz milletindir” sloganı ile iktidar olunca
ve Anadolu insanına ekonomide, bürokraside yer almasını sağladığı için
“İstanbul dükalığı” ilk önce ülkede kıtlık meydana getirdi. Sonra yerleşik
düzenin hazır kıtası olan (çok azı hariç) sokağa döktü ve idam sehpasına
gönderdi.
Özal ülkeyi her konuda çağ atlattığı ve halk ile
bütünleştiği ve vesayet rejiminin adamı olmadığı için zehirlediler. Turgut
Özal, Eşref Bitlis ve Mehmed Kahveci “Barış Süreci” başlatmak üzere iken hepsi
öldürüldü. Kahvecinin bilgisayarı ve yanından ayırmadığı çantası kayıptır.
Vesayet rejimi Sultan Abdülhamid Han’ı devirdi. Sultan Abdülaziz Han’ı
katletti. Vesayet rejiminin bu ülkeye verdiği zararlar ciltlere sığmaz. Vesayet
rejimi ve emrindeki iktidarlar halkı sürü, kendilerini çoban olarak gördüler.
Halka sormadan ve halka rağmen icraat ve devrimler yaptılar.
Ak Parti iktidarı kendisini halkın hizmetkarı olarak gördü.
Ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin duvarlarındaki yazılı olan “Hakimiyet
kayıtsız ve şartsız olarak milletindir” sözü sadece duvarda slogan olarak
kaldı. Ve bu arada Ak Parti iktidarı bazı yasak ve tabuları yıktı. Ve
sayılamayacak kadar olumlu gelişmeler
vesayet rejimini ve emrindeki paralel devleti rahatsız etti.
Gerçek inanç sahibi büyük çoğunluğun duaları, içi
boşaltılmış sözde inançlı kişilerin beddualarını ve faaliyetlerini hüsrana
uğratacağına inanıyorum. Allahü teala’nın yardımı iktidarın üzerine olsun.
(Amin)
Erdoğan ara hedeftir. Nihai hedef Türkiye ve İslam Dünyasıdır.
Büyük İsrail hedefinin önünde en büyük engel Türkiye’dir. Ayrıca Erdoğan İslam
Dünyasındaki ülkelerin tabanında ve münhasıran gençlerin arasında sevilmekte ve
hayranlık duyulmaktadır. İslam ülkelerinin tavanında ise bir kaçı hariç
emperyalist güçlerin uşaklarıdır. Asırlarca Anadolu Türkü, güçlü olunca Türk ve
İslam Dünyası sömürge olmaktan kurtulmuştur. Anadolu Türkü zayıf olunca Türk ve
İslam Dünyası emperyalist güçlerin sömürgesi olmuştur.