İsmail Aclûnî

İsmail Aclûnî hazretleri Osmanlı hadis âlimidir. 1087’de (1676) Ürdün’de bulunan Aclûn’da doğdu. Şam’da devrin büyük âlimlerinden İslami ilimleri tahsil etti. Sonra İstan­bul’a gitti. Bir sene sonra Şam Emevî Camii müder­risliğine tayin edildi. 1162 (m. 1749)’da Şam’da vefat etti. “Güzel huylu olmak” ile ilgili naklettiği bazı hadis-i şerifler:
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hadis-i şeriflerinde buyurdular ki: (Müminlerden imanı kamil olanı, huyu güzel ve zevcesine karşı yumuşak olandır.), (Bir kul, güzel ahlakı sebebi ile ahirette yüksek derecelere kavuşur ve ibadetlerine kat kat fazla sevap verilir. Kötü huy, insanı Cehennemin derin tabakalarına sürükler.), (İbadetlerin en kolayı ve en hafifi, az konuşmak ve güzel huylu olmaktır.), (Haklı olduğu halde dahi münakaşa etmeyen kimseye Cennetin kenarında bir köşk verilecektir. Latife [şaka] olarak dahi yalan söylemeyene Cennetin ortasında bir köşk verilecektir. Güzel huylu olana Cennetin en yüksek yerinde bir köşk verilecektir.), (Güzel huy, ılık suyun buzu erittiği gibi günahları eritir. Kötü huy, sirkenin balı bozduğu gibi ibadetleri bozar), (Allahü teâlâ refiktir. Her işinde yumuşak huylu olanı sever.), (Allahü teâlâ yumuşak huyu sever, böyle kimseye hep yardım eder. Aksine, sert kimseye yardım etmez.), (Cehenneme girmeyecek olan, Cehennem ateşinin yakmayacağı kimse, yumuşak huylu olan ve herkese kolaylık gösterendir.), (Allahü teâlâ, acele etmeyeni sever. Acele şeytandandır. Allahü teâlâ, hilmi, yani yumuşak huyu sever.), (Sert olana karşı yumuşak davrananı ve zulüm yapanı affedeni ve kendisini mahrum bırakana ihsan yapanı ve kendisini aramayanı ziyaret edeni, Allahü teâlâ yüksek derecelere kavuşturacak ve Cennette köşkler ihsan edecektir.)
Bir kimse Resulullah efendimizin karşısına gelip, “Allahü teâlânın çok sevdiği amel nedir?” deyince, (Güzel huylu olmaktır) buyurdu. Sağ tarafından gelip, tekrar sorunca, (Güzel huylu olmaktır) buyurdu. Sol tarafından gelip sorunca, yine (Güzel huylu olmaktır) buyurdu. Sonra, dolaşıp arkadan sorunca, Resûlullah efendimiz mübarek yüzünü buna çevirerek, (Niçin anlamıyorsun? Güzel huy, elden geldiği kadar kızmamaktır) buyurdu.

Comments are closed.