Birlik ve beraberlik içinde olmak!..

Toplulukla,
birlik ve beraberlik içinde hareket etmekte çok faydalar vardır. Mesela
toplu olarak yemek yemekte bile rahmet vardır…

 

Dinimizde birlik ve beraberlik içinde olmanın yeri çok önemlidir. Bir hadis-i şerifte mealen buyuruldu ki:
(Toplulukta, birlik ve beraberlikte rahmet var, ayrılıkta ise azab-ı ilahi vardır.) [Beyheki]
Muinüddin-i Çeşti hazretleri de, (İyilerin arasında olmak, iyi işlerin en iyisidir. Kötülerin arasında olmak, kötü işlerin en kötüsüdür) buyuruyor.
Hangi
iş olursa olsun, toplulukla birlik ve beraberlik içinde hareket etmekte
çok faydalar vardır. Mesela toplu olarak yemek yemekte bile rahmet
vardır. Bir hadis-i şerif meali:
(Yemeği toplu olarak yiyin; bereket topluluktadır.) [İbni Mace]
(Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir) buyurulmuştur.
Yani kötü huylarımızı terk edemesek bile, iyilerin topluluğuna
katılmalıyız. Bize gelecek beladan, onların içinde olunca kurtuluruz.
Onlarla bir yere gidince, onlarla birlikte bizi de oraya kabul ederler.
Hatta ahirette Cennete iyiler giderken, biz de aralarındaysak, bizi
ayırmazlar. Eshab-ı Kehf’in köpeği, salihlerin, iyilerin peşinden
gittiği, onları sevip bırakmadığı için, Allahü teâlâ onu, bir hayvan
olduğu halde, salihlerle birlikte Cennete koyacağını bildirdi. Demek ki,
iyilerle beraber olan hayvan da olsa kurtulur. Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki:
(Allah bir cemaate rahmet ederse, içlerindeki kötü birini affetmemekten hayâ eder.) [Ebu-ş-şeyh]
(Kişi sevdikleriyle haşrolur. Kâfirleri seven onlarla beraberdir, yaptığı iyi amellerin hiç faydası olmaz.) [Taberani]
Resulullah,
bu ümmetin çeşitli gruplara ayrılacağını, ancak kendisinin ve mübarek
Eshabının yolunda olanların kurtulacağını bildirdi. Bu fırkaya “Ehl-i
sünnet vel-cemaat” dendi. Bu fırkada olmayanların Cehenneme gideceği
yine hadis-i şerifle bildirildi. Bir hadis-i şerif meali:
(Ümmetimin âlimleri asla sapıklıkta birleşmez. O halde, sivad-ı a’zam üzere [salih âlimlerin yolunda] olun; çünkü Allah’ın rahmeti cemaatle beraberdir. Bunlardan ayrılan Cehenneme gider.) [Hâkim, İbni Cerir, Hakîm-i Tirmizi]
Ehl-i
sünnet itikadına uymayan bozuk, sapık inançlara bid’at ve dalalet
yolları denir. Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiğine uymayan, her mana
yanlıştır. Çünkü her sapık, Kur’ana ve hadise uyduğunu iddia eder. Kısa
görüşü ile, bunlardan yanlış manalar çıkarır, doğru yoldan kayar. Allahü
teâlâ, (Kur’an-ı kerimde verilen misaller, çok kimseyi saptırır, çok kimseyi de doğru yola iletir) buyurdu. (Bekara 26)
Kur’an-ı kerimde mealen, (Her fırka, doğru yolda olduğunu zannederek sevinir) buyuruldu. (Rum 32) [m.80]
Herkes
Ehl-i sünnetim diyebilir. Ehl-i sünnet olmanın ölçüsü vardır. Allahü
teâlâ, İslamiyet’i doğru olarak öğrenmek isteyene, bunu nasip edeceğine
söz verdi. Bunun için, “Ya Rabbi, sana inanıyorum, seni ve
Peygamberlerini seviyorum. İslam bilgilerini doğru olarak öğrenmek
istiyorum. Bunu bana nasip et ve beni, yanlış yollara gitmekten koru” 
diye,
halis niyetle dua etmeli, istihare yapmalı! Cenab-ı Hak ona doğru yolu
gösterir. Allahü teâlânın sözüne güvenmeli, Ona sığınmalı. “Ben nasıl
olsa doğru yoldayım” diyerek dua etmekten kaçınmamalıdır…

Comments are closed.