Hasan bin Abdullah Askerî

Allahü
teâlânın bir kısım melekleri vardır, onlar yollarda gezer, zikir ve
ibadet meclislerini ararlar. Böyle bir topluluk görünce birbirlerine
haber verirler…

Hasan
bin Abdullah Askerî “rahmetullahi aleyh” hadis âlimlerinin
meşhurlarındandır. 293 (m. 906) yılında İran’da Asker-i Mükrem’de doğdu.
Bundan dolayı As­kerî nisbesiyle anıldı. İlk tahsilinden sonra Bağdat
Basra ve İsfahan’da meşhur âlimlerden ders aldı. Daha sonra Asker-i
Mükrem’e döndü ve 382 (m. 992)’de orada vefat etti… Buyurdu ki:
Ebû Hüreyre radıyallahu anh dedi ki: Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” efendimiz şöyle buyurdu: 
“Allahü
teâlânın bir kısım melekleri vardır ki, onlar yollarda gezer, zikir ve
ibadet meclislerini ararlar. Zikir ve ibadetle meşgul olan bir topluluk
gördüler mi, ‘buraya geliniz’ diye biribirlerine çağırırlar. Melekler
toplanıp kanatları ile onları kuşatırlar. Sonra kullarının hallerini en
iyi bilen Rableri, meleklere sorar: ‘Kullarım ne diyor?’ Melekler: ‘Seni
teşbih ediyorlar, tekbir ediyorlar, hamd ve tazimde
bulunuyorlar.’ Allahü teâlâ: ‘Onlar beni gördüler mi?’ diye sorar.
Melekler: ‘Hayır, seni görmediler’ derler. Allahü teâlâ: ‘Beni görmüş
olsalardı nasıl olurdu?’ diye sorar. Melekler: ‘Seni görmüş olsalardı,
daha çok ibadet eder, daha çok tazim ve tesbihte bulunurlardı’ diye
cevap verirler. Allahü teâlâ: ‘Benden ne diliyorlar?’ diye sorar.
Melekler: ‘Cenneti diliyorlar’ derler. Allahü teâlâ: ‘Onlar cenneti
gördüler mi?’ diye sorar. Melekler: ‘Hayır yâ Rabbi, görmediler’ derler.
Allahü teâlâ: ‘Görmüş olsalardı nasıl olurdu?’ diye sorar. Melekler:
‘Görmüş olsalardı, iştiyakları daha çok olurdu’ derler. Allahü teâlâ:
‘Onlar neden bana sığınıyorlar?’ diye sorar. Melekler: ‘Cehennemden
sığınıyorlar’ derler. Allahü teâlâ: ‘Onlar cehennemi gördüler mi?’ diye
sorar. Melekler: ‘Hayır, görmediler’ derler. Allahü teâlâ: ‘Görmüş
olsalardı nasıl olurdu?’ diye sorar. Melekler: ‘Görmüş olsalardı daha
çok korkarlardı’ diye cevap verirler. Allahü teâlâ: ‘Siz şahit olun ki,
onları mağfiret etim’ buyurur.
Meleklerden biri: ‘Mecliste
bulunan filan kişi onlardan değildir. Kendisinin bir işi sebebiyle oraya
gelmiştir’ der. Allahü teâlâ: ‘Orası zikir ve ibadet meclisidir;
yanlarına gelip oturan kimse de oradakilerin sebebi ile saadete
erer’ buyurur.”

Comments are closed.