Kulakları var ama hak sözü işitmezler

Ey Resulüm “Şu çürümüş kemikleri kim diriltir” diyene de ki: “O kemikleri elbette, hiç yokken var eden diriltir.”
[Dünden devam] (Kâfirlerin kulakları var, ama işitmezler) buyuruluyor. Her gün beş kere okunan ezanı işitmezler. Okunan Kur’an-ı kerimi işitmezler, yani ona inanmazlar. Hak sözleri işitmezler.
(Dilsizdirler, söylemezler) buyuruluyor. Kelime-i şehadeti söylemezler. (Kâinatın bir yaratıcısı vardır) demezler. Ne kadar gerçek varsa, hepsini inkâr edip söylemezler.
Ateist, bütün kâinatın yoktan meydana geldiğini, her şeyi yaratanın doğa olduğunu söylediği hâlde, yok olanların, çürüyenlerin ve ölülerin tekrar dirilebileceğini aklı almıyor. Bu nasıl doğa ki, gezegenleri, Dünya’yı, Ay’ı, Güneş’i, insanları, hayvanları, karaları ve denizleri hiç yokken meydana getiriyor, bunlar yok olunca eski hâline getiremiyor? Doğanın eski gücüne ne oldu? Bu kadar ahmaklık nasıl oluyor?
Doğa demeyip başka güç olsa, hiç yokken meydana getiren, yok olduktan sonra da meydana getiremez mi? Önceki gücünü nereden almışsa, yine aynı yerden niye alamıyor?
(Tesadüfen meydana geldi) diyenin bile, bundan şüphe etmemesi lazım. Eskiden tesadüfen olmuşsa, yeniden de tesadüfen olamaz mı?
Hâlbuki tesadüfen ne olur ki? Bu varlıkları ilk defa kim yaratmışsa, yine onun diriltmesi, niye imkânsız olsun? Bir âyette mealen buyuruluyor ki:
(Biz ilk yaratırken zorluk mu çektik, âcizlik mi gösterdik? Onları yeniden yaratırken niye âcizlik gösterelim?) [Kaf 15]
Ateist ne kadar kafasız ki, Güneş’i, Dünya’yı ve kâinattaki her şeyi görüyor. Kendiliğinden olmayacağını da biliyor. Bunları yaratanın, tekrar yaratmasını [diriltmesini] imkânsız görüyor. Bu kadar akılsızlık olur mu?
Bir müşrik, çürümüş insan kemiğini ufalayıp üfler, (Bu çürümüş kemik, nasıl dirilir?) der. Resulullah, (Elbette, kâinatı yaratan Allah, onu canlandırır, seni de öldürüp, diriltir ve Cehenneme atar) buyurur. Sonra şu âyetler iner:
(Ey Resulüm “Şu çürümüş kemikleri kim diriltir” diyene de ki: “O kemikleri elbette, hiç yokken var eden diriltir.”) [Yasin 78, 79]
NİYETSİZ HAC
Sual: Kendisine hac farz olan bir kimsenin, ihrama girince, farz diye niyet etmese de yaptığı hac ile farz yerine gelir mi?
CEVAP: Evet, farz olur, çünkü hac için Mekke’ye gidiyor, hacca niyet etmiş oluyor. (Fetava-i Hindiyye)

Comments are closed.