Kasım Beyyânî hazretleri Endülüs’ün (İspanya) meşhur hadis âlimlerindendir. Kurtuba (Cordoba) yakınlarındaki Beyyane’de (Baena) 220 (835) yılında doğdu. Kurtuba’da ilk tahsilini yaptıktan sonra Mısır, Şam ve Bağdad’a giderek hadis öğrendi. 276 (m. 890)’da vefat etti. Bir dersinde, Kur’ân-ı kerim okumanın faziletini anlatarak, bunu teşvik eden bazı hadis-i şerifleri şöyle nakletti:
Hadîs-i şerîfte, “Ümmetimin yaptığı ibadetlerin en kıymetlisi, Kur’ân-ı kerîmi mushafa bakarak okumaktır” buyuruldu. Kur’ân-ı kerîm okumanın en efdali namazda okumaktır. Hadîs-i şerîfte, “Namazda okunan Kur’an, namaz dışında okunan Kur’andan daha hayırlıdır” buyuruldu. Hazret-i Ali “radıyallahü anh” buyurdu ki, “Namazda ayakta iken okunan Kur’anın her harfi için yüz sevap verilir. Namaz dışında abdestli okuyunca, her harfi için yirmibeş sevap verilir. Abdestsiz okuyunca on sevap verilir. Yürürken ve iş yaparken okuyunca, daha az sevap verilir. Manasını düşünerek bir ayet okumak, başka şey düşünerek, bütün Kur’anı hatmetmekten daha çok sevaptır. Hafızların Kur’an-ı kerimi teganni ederek musiki perdelerine uyarak okumaları çok çirkin bid’attir. Çok günahtır.
Kur’an-ı kerimi güzel ses ile, Allahtan korkarak ve hüzün ile okumalıdır. Teganni ile, şarkı söyler gibi Kur’an okuyana sevap verilmez. Sûre veya âyet okumaya başlarken Eûzü okumak vaciptir. Fatiha okumaya başlarken besmele okumak da vaciptir. Diğer sûrelere başlarken besmele okumak sünnettir. Hadis-i şerifte buyruldu ki:
“Kur’an-ı kerimi tecvid bilgisine uyarak okuyunca, her harfine yirmi sevap verilir. Tecvide uymazsa, on sevap verilir.”
Bir âyeti ezberledikten sonra unutmak, en büyük günahlardandır. “Kur’an-ı kerim okunan evden, Arş’a kadar nur yükselir” hadis-i şeriftir. Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” buyurdu ki: (Kur’an okunan eve bereket, iyilik gelir. Melekler oraya toplanır. Şeytanlar oradan kaçar).
Kur’an-ı kerimi dinlemek çok sevaptır. Hadis-i şerifte, “İnsanın dinlediği bir âyet, kıyamette kendine nur olur” buyuruldu. Kur’an-ı kerim okumayı geçim vasıtası yapmamalıdır.