Cebrail Aleyhisselâm, bir gün Hazret-i Ebu Bekir’in Resulullaha olan sevgisini ölçmek için âmâ şekline girip oturdu onun yolunun üzerine.
Hazret-i Ebu Bekir o gün kıymetli bir elbise giyinip çıktı evden. Sonra bir âmâ gördü ki, bir kenarda oturmuş “Yâ İlâhî! Resulünün aşkı için kim bana bir şey verirse onu aziz eyle” diyordu.
Cübbesini çıkardı.
Ve o âmâya verip “Yine söyle” dedi. Hazret-i Cibril duayı tekrar etti.
O da gömleğini çıkarıp verdi.
Ve “Yine söyle!” dedi.
Hazret-i Cebrail dua etti.
O, pabuçlarını ona verdi.
Ve öylece eve gitti. Cebrail Aleyhisselâm aldığı bu şeyleri götürüp Resulullah Efendimizin önüne koydu.
Efendimiz sordular:
“Bunlar kimindir?”
“Ebu Bekir’in yâ Resulallah!”
“Niçin aldın?”
“Âmâ şekline girip yolunun üzerine oturdum ve senin aşkın için bir şeyler istedim ondan. O da bunları verdi.”
Efendimiz, Hazret-i Sıddık’ı çağırıp “Yâ Eba Bekir! Bu giyecekler seninmiş” buyurdu.
O, bunlara baktı.
Ve “Ben bunları bir âmâya vermiştim yâ Resulallah!” dedi.
Buyurdular ki:
“O âmâ dediğin, Cebrail’di yâ Eba Bekir! Bunlar senin.”
Arz etti ki:
“Ben bunları Allah için vermiştim yâ Resulallah! Geri alamam.”