Namaz dinin direğidir. Namaz kılan, dinini sağlamlamış olur. Namaz kılmayan, dinini yıkmış olur
Ebü’l-Hasen Begavî hazretleri meşhur hadis alimlerindendir. 199 (m. 809)’da Horasan’da Bağ kasabasında doğdu, daha sonra Mekke’ye yerleşti. Burada meşhur alimlerden hadis ve kıraat ilmini öğrendi. Kendisinden Da’lec bin Ahmed, Taberânî ve birçok alim rivayette bulundu. 286 (899)’da Mekke’de vefat etti. Kendisinden, namazın ehemmiyeti ile alakalı şöyle nakledilmiştir:
Nisâ sûresinin yüzikinci (102) âyetinde meâlen, (Belli zamanlarda namaz kılmak, müminlere farz oldu) buyuruldu. Bu hususta Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” efendimiz buyurdu ki; (Allahü teâlâ, kullarına, her gün beş kere namaz kılmayı farz etti. Bir kimse, güzel abdest alıp, namazını doğru kılarsa, kıyâmet günü, yüzü, ondördüncü ay gibi parlar ve Sırât köprüsünü şimşek gibi geçer), (Allahü teâlâ, hergün beş namaz kılmağı emretti. Güzel abdest alıp, bu beş namazı vakitlerinde kılan ve rükû ve secdelerini iyi yapanları, Allahü teâlâ, af ve mağfiret eder), (Namaz dinin direğidir. Namaz kılan, dinini sağlamlamış olur. Namaz kılmıyan, dinini yıkmış olur), (Kapınızın önünden akan bir suda her gün beş kere yıkanınca, üzerinizde kir kalmıyacağı gibi, beş vakit namaz kılanların hatâlarını da, Allahü teâlâ affeder), (Cebrâîl Kâbe kapısı yanında, bana iki gün namaz kıldırdı. Birinci gün, fecr-i sânî [beyazlık] doğarken sabah namazını ve güneş tepeden ayrılırken öğle namazını ve herşeyin gölgesi kendi boyu olunca ikindi namazını ve güneş batarken akşam namazını ve şafak gayb olunca yatsı namazını kıldık. İkinci günü de, tan yeri ağarınca sabahı ve herşeyin gölgesi kendi kadar uzayınca öğleyi ve her şeyin gölgesi kendi boyunun iki katı uzayınca ikindiyi ve oruç bozarken akşamı ve gecenin üçte biri geçince yatsıyı kıldık. Sonra; Yâ Muhammed! Senin ve geçmiş Peygamberlerin ve ümmetinin namaz vakitleri işte bunlardır, dedi). Süleymân bin Berîde, babasından haber veriyor ki, biri Resûlullah efendimizden namaz vakitlerini sordu. (İki gün benimle birlikte namaz kıl!) buyurdu. Güneş tepeden ayrılınca, Bilâl-i Habeşî’ye (radıyallahü anh) ezan okumasını emretti. Öğle namazını kıldık.