Amr bin Âs (radıyallahü anh), İslâmiyet’i kabul ettikten sonra eski hatalarından dolayı çok pişman oldu.
Ve üzülüyordu.
İslâm’a hizmet etmeyi ve müşriklere karşı savaşmayı şiddetle arzu ediyor, yerinde duramıyordu.
Bir şeyler yapmalıydı.
Resulullaha geldi.
Ve huzuruna çıkıp “Yâ Resulallah! Nice müddettir İslâmiyet’i yıkmaya çalıştım. Sonra İslâm’la şereflendim. Şimdi muradım odur ki İslâm’a geldiğim belli ola” diye arz etti.
Efendimiz sevindiler.
Çok memnun oldular.
Ve ona sevgiyle bakıp “Yakında seni bir hizmete gönderirim” buyurdular.
Buna çok sevindi.
Bir müddet geçti.
Resulullahın emriyle bir bölük askere kumandan olup bir müşrik kabileye vardı. Şiddetli cenk etti ve çok ganimetle Medine’ye döndü.
Efendimizi sevindirdi.
Ve çok duasını aldı.
? ? ?
Bir gün de Efendimize gelip “Yâ Resulallah! Eshap içinde en fazla kimi seviyorsunuz?” diye sordu.
“Âişe’yi” buyurdular.
“Erkeklerden kimi?”
“Âişe’nin babasını.”
“Ondan sonra kimi?”
“Ömer’i” buyurdular.
Hazret-i Amr bu cevapları alınca beylik ve emîrliğin, fazilet ve üstünlüğe sebep olmadığını iyi anladı.