Allahü teâlâ bu ümmete Ramazan-ı şerifte beş şey ihsan eder ki, bunları hiçbir Peygambere vermemiştir.
İbrahim Cevherî hazretleri hadis hafızı olup yüzbin hadis-i şerifi ezbere bilirdi. 170’te (786) doğdu. Aslen İran’daki Taberistanlıdır. Hayatının büyük bir kısmını Bağdat’ta geçirdi. Hayatının son yıllarında Adana’daki Misis’e (Yakapınar) geldi ve 247 (m. 861)’de orada vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Câbir bin Abdullah’ın (radıyallahü anh) rivayet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz buyurdu ki:
“Allahü teâlâ benim ümmetime Ramazan-ı şerifte beş şey ihsan eder ki, bunları hiçbir Peygambere vermemiştir: 1. Ramazanın birinci gecesi, Allahü teâlâ mü’minlere rahmet eder. Rahmetle baktığı kuluna hiç azâb etmez. 2. İftar zamanında oruçlunun ağzının kokusu, Allahü teâlâya her kokudan daha güzel gelir. 3. Melekler, Ramazanın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolması için dua ederler. 4. Allahü teâlâ oruç tutanlara, ahirette vermek için, Ramazan-ı şerifte Cennette yer tayin eder. 5. Ramazan-ı şerifin son günü, oruç tutan mü’minlerin hepsini affeder.”
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) anlattı:
Bir gün Resûlullah efendimize; “Ey Allahın Resûlü, senin yanında iken, ihlasımız artıyor, dünyadan el etek çekerek ahirete yöneliyoruz” dedim. Bana; “Eğer benim yanımdan ayrıldıktan sonra da, yanımdayken olduğunuz gibi olsanız, o zaman melekler sizi ziyaret eder ve yolda sizinle müsafaha ederler. Siz günah işlemezseniz, Allah, yaptıkları günahlar gökteki bulutlara kadar yükselen ve kendisinden af dileyen bir kavim yaratır. Onların işledikleri günahları affeder” buyurdu.
Yine Ebû Hüreyre rivayet etti; Resûlullah Efendimizin huzurlarında, biri zengin, biri fakir iki kişi hapşırdı. Zengin olan hapşırınca, “Elhamdülillah” diyerek Allahü teâlâya hamdetmedi. Resûlullah Efendimiz de ona “Yerhamükellah” diyerek dua buyurmadı. Biraz sonra diğer kimse hapşırıp, “Elhamdülillah” dedi. Resûlullah Efendimiz ona; “Yerhamükellah” buyurarak dua etti. Bunun üzerine zengin olan kimse; “Huzurunuzda hapşırdım, bana ‘Yerhamükellah’ buyurmadığınız halde, diğer kimseye ‘Yerhamükellah’ buyurdunuz” dedi. Resûlullah Efendimiz; “Çünkü o kimse Allahü teâlâyı andı, ben de onu andım. Sen ise Allahü teâlâyı anmayı unuttun. Tabii ben de seni” diye cevap verdiler.