Dünya hayatı, oyun ve faydasız şeylerdir. Allahü teâlâdan korkanlar için ahiret hayatı elbette hayırlıdır…
Ebû Câfer el-Kaarî hazretleri on kıraat imamından biri olup Tabiîndendir. Ezvâc-ı Tâhirattan Ümmü Seleme’nin azatlısıdır. Eshab-ı kiramın büyüklerinden Ebû Hüreyre, Abdullah bin Abbas, Abdullah bin Ömer bin Hattâb’dan (radıyallahu anhüm) kıraat ve hadis öğrendi. 130 (m.747)’de vefat etti. Şöyle buyurmuştur:
Kur’an-ı kerimde dünyaya düşkün olmayı kötüleyen birçok âyet-i kerimeden başka, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın da pek çok hadis-i şerifi vardır. Bunlardan birkaçını beyan edelim:
Hadîd sûresinin yirminci âyetinde meâlen: (Biliniz ki, dünya hayatı, elbette la’b, yani oyun ve lehv, yani eğlence ve zînet, yani süslenmek ve tefâhür, yani öğünme ve malı, parayı ve evladı çoğaltmaktır) buyurulmuştur.
En’âm sûresinin otuzikinci âyetinde meâlen: (Dünya hayatı, oyun ve faydasız şeylerdir. Allahü teâlâdan korkanlar için ahiret hayatı elbette hayırlıdır. Böyle olduğunu niçin anlamıyorsunuz?) buyurulmuştur.
Kehf sûresinin kırkaltıncı âyetinde meâlen: (Mal ve çocuklar, dünya hayatının süsleridir. Sonsuz kalıcı olan iyi işlerin sevapları, Rabbinin yanında daha hayrlıdır) buyurulmuştur. Mü’min sûresinin otuzdokuz ve kırkıncı âyetlerinde meâlen: (Ey insanlar! Bu dünya hayatı, çabuk biten bir hayat ve faydalanmadan ibarettir. Ahiret ise devamlı olarak kalınacak, durulacak yerdir. Bir günah işleyen kimse, ancak onun misli ile cezalandırılır. Erkek ve kadınlardan her kim de, mümin olarak salih amel, yani iyi bir amel işlese, o kimseler Cennete girerler ve orada hesapsız rızklar ile mükafatlandırılırlar) buyurulmuştur.
Şûrâ sûresinin onikinci âyetinde meâlen: (Göklerin ve yerin [yağmur hazinelerinin] anahtarları Allahü teâlânındır. Rızkı dilediğine az, dilediğine çok verir. ÇünkÜ o [az veya çok vermekte ve] her şeyde kullarına neyin hayırlı olduğunu en iyi bilendir) buyurulmuştur.
Şûrâ sûresinin otuzaltıncı âyetinde meâlen: (Mal ve dünyadan size verilen şey, yalnız hayatta bulunduğunuz müddetçe, onunla geçinmektir. İman edip, Rablerine tevekkül edenler için, ahirette Allahü teâlânın indinde, dünya nimetlerinden hayırlı ve daimi çok sevap vardır) buyurulmuştur.