“Ey kurt! Senin maksadın nedir?”

Ali Semerkandi hazretleri (rahmetullahi aleyh), sığırları kıra salar…
Az sonra bir kurt gelir.
Ve bir sığıra fena bakar…
Büyük veli seslenir:
“Ey kurt! Maksadın nedir?”
Kurt dile gelir…
Ve “Benim maksadım, o sığırı parçalayıp yemektir” der.
Mübarek zat;
“Şimdi git, yarın gel ye!” buyurur.
Ve o akşam durumu sahibine söyler.
Ama inanmaz adam…
Ertesi gün kurt yine gelir.
Ve o sığıra yakın durur.
Büyük zat, o kurda;
“Ye ama derisini delme!” buyurur.
Kurt da o sığırı yer.
Ama dokunmaz deriye.
Akşam, sırf deri gider geriye.
Adam, bunu görüp deliye döner.
Ve koşup kadıya şikâyet eder.
Kadı, iki tarafı dinleyip geçer zapta.
“Şahidin var mı?” diye sorar bu zata.
Büyük veli;
“Ağaçlar ve taşlar şahidimdir” buyurur.
O böyle der demez etrafta muazzam bir gürültü duyulur…
Öyle ki bayırdaki bütün ağaçlar ve taşlar, yerlerinden kopup mahkeme binasına doğru gelmeye başlar…
Halk, korkudan etrafa kaçar!
Büyük veli bunu görür.
“Durun, gelmeyin!” diye seslenir.
O anda hep birden dururlar…
Köylülerin hepsi görür bunu.
İyice anlarlar evliya olduğunu…

Comments are closed.