Hepsi de imânla şereflendiler

Medine’deki münafıkların reisi olan Abdullah bin Übey bin Selul, öleceğine yakın Resulullah Efendimizi çağırdı.
Teşrif edince:
“Arkanızdaki gömleği bana kefen yapınız” diye yalvardı.
Efendimiz de:
“Peki” dedi.
Ve öyle yaptı. Hatta cenaze namazını da kıldı. Medine’de bulunan “bin münafık”, Resulullah’ın bu merhametine hayran kalıp hepsi imânla şereflendiler.
? ? ?
Efendimiz aleyhisselâm Acem padişahı Hüsrev Perviz’e imân etmesi için bir mektup göndermişti. O alçak, mektubu açtı.
Okuyunca yırtıp parçaladı!
Ve elçiyi de şehit etti…
Efendimiz bunu işitti.
Ve hâliyle çok üzülüp “Yâ Rabbî! O benim mektubumu parçaladığı gibi, sen de onun mülkünü parçala” buyurdu.
Fazla zaman geçmedi.
Hüsrev’in bir oğlu vardı.
Eline hançerini aldı ve babasını bununla parçaladı!
Hazret-i Ömer halife iken de Müslümanlar, Acem memleketinin tamamını fethedip Hüsrev’in nesli de mülkü de silinip gitti…
? ? ?
Enes bin Mâlik’te (radıyallahü anh) Resulullah’ın verdiği bir mendil vardı ki bununla mübarek yüzünü silmişlerdi… Hazret-i Enes de bununla yüzünü siler, kirlendiği zaman ateşe bırakırdı.
Kirler ateşte yanardı.
Mendil yanmaz ve tertemiz olurdu…

Comments are closed.