Babam Sultan, Allah dostlarından olup Adapazarı’na bağlı Pamukova beldesindedir nurlu türbesi.
Bir gün bu zata:
“Bir kâfir imân ederse ilk yapacağı iş nedir efendim?” dediler.
Cevabında:
“Resulullah Efendimizin hayatını öğrenmektir” buyurdu.
? ? ?
Babam Sultan’ı çekemeyenler vardı o devirde. Hem de devlet erkânından… Üstelik o yerin vâlisi de onlardandı. Ancak o gece bir rüya gördü vâli.
Şöyle ki:
Sevgili Peygamberimiz teşrif edecekti o beldeye. Ancak şehrin kapısına kadar gelmiş, içeri girmiyorlardı.
Vâli haber alıp koştu kapıya.
Ve büyük bir heyecanla:
“Buyurun yâ Resulallah, niçin girmiyorsunuz?” diye sordu.
Efendimiz, vâliye:
“Bu beldenin sahibi gelsin” buyurdu.
Vâli hayretle sordu:
“O kimdir yâ Resulallah?”
“Babam Sultan’dır… O gelmedikçe şehrinize girmem!”
Koşup çağırdılar bu “büyük veli”yi.
Efendimiz, onu görünce iltifat etti.
Ve birlikte şehre girdiler.
O anda vâli uyandı.
Ve koştu dergâha. Babam Sultan vâliyi görünce “mânâlı mânâlı” bakıp “Ne o, buraya gelmek için illâ ki Resulullah’ın işareti mi lâzımdı?” buyurdu.
Vâli bir daha şaşırdı!
Elini öpüp “talebesi” olmakla şereflendi.