Fıkıh Âlimi Osman Zeyla’î

Osman Zeyla’î hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinin meşhûrlarındandır. Kızıldeniz’in Habeşistan sahilinde Zeyla kasabasında doğdu. Kâhire’ye gelip ders ve fetvâ verdi. 743 (m. 1343)’de Mısır’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Bu zamanda insanların çoğu namâz kılmakta gevşek davranıyor. Tumânînete ve ta’dîl-i erkâna ehemmiyyet vermiyorlar. Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (En büyük hırsız, kendi namâzından çalan kimsedir) buyurdu. “Yâ Resûlallah! Bir kimse, kendi namâzından nasıl çalar?” diye sordular. (Namâzın rükü’unu ve secdelerini tam yapmamakla) buyurdu. Bir defa da buyurdu ki: (Rükûda ve secdelerde, belini yerine yerleştirip biraz durmayan kimsenin namâzını Allahü teâlâ kabûl etmez). Resûlullah efendimiz bir kimseyi namâz kılarken, rükûunu ve secdelerini tamam yapmadığını görüp, (Sen namâzlarını böyle kıldığın için, Muhammed’in “aleyhissalâtü vesselâm” dîninden başka bir dinde olarak ölmekten korkmuyor musun?) buyurdu. Yine buyurdu ki: (Sizlerden biriniz, namâz kılarken, rükûdan sonra tamâm kalkıp, dik durmadıkça ve ayakta, her uzuv yerine yerleşip durmadıkça namâzı tamâm olmaz.) Bir kere de buyurdu ki: (İki secde arasında dik oturmadıkça, namâzınız tamâm olmaz.)

Bir gün Resûlullah efendimiz birini namâz kılarken, namâzın ahkâm ve erkânına riâyet etmediğini, rükûdan kalkınca, dikilip durmadığını ve iki secde arasında oturmadığını görüp, buyurdu ki: (Eğer namâzlarını böyle kılarak ölürsen, kıyâmet günü, sana benim ümmetimden demezler.)

Bir başka yerde de buyurdu ki: (Bu hâl üzere ölürsen, Muhammedin “aleyhisselâm” dîninde olarak ölmemiş olursun). Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” buyurdu ki, (Altmış sene, bütün namâzlarını kılıp da, hiçbir namâzı kabûl olmayan kimse, rükû ve secdelerini tam yapmayan kimsedir.)

Zeyd ibn-i Vehb “rahmetullahi teâlâ aleyh” birini namâz kılarken rükû ve secdelerini tam yapmadığını gördü. Yanına çağırıp, “ne kadar zamândır böyle namâz kılıyorsun?” dedi. “Kırk senedir” deyince, “sen kırk senedir namâz kılmamışsın. Ölürsen Resûlullah efendimizin dîni üzere ölmezsin” dedi.

Cemâ’at ile namâz kılarken safları düz yapmaya da dikkat etmelidir. Saftan ileride ve geride durmamalıdır. Herkes, bir hizâda durmaya çalışmalıdır…

Comments are closed.