Timur Han (rahmetullahi aleyh); bir gün adamlarıyla bir yerde oturmuş, âlim ve velilerden konuşurken ileriden “bir grup insanın” geçtiğini gördüler.
Sorup araştırdılar…
Meğer Hak dostlarından Seyyid Emir Külal ve talebeleriymiş o gidenler. Timur Han, âlim ve velileri çok sever ve sayardı.
Bunu öğrenince koşup yetişti bu büyük zata. Edeple yaklaşıp “Efendim, duanıza çok muhtacım” dedi
Büyük veli durdu.
Çok dualar etti ve;
“İleride çok mühim işlerin olacak. Hepsinde muvaffak olacak ve bu ülkeyi baştan başa mülküne katacaksın” dedi.
Ve yoluna devam etti.
Bir müddet geçti…
Bir gün bir talebeyi çağırıp “Süratle Emir Timur’a git. Oturuyorsa kalksın, ayaktaysa durmasın. Ordusunu alıp hızla Harezm’in fethine gitsin. Oradan da Semerkant’a yürüsün! Velilerin ruhları Onunla beraberdir” dedi.
Talebe “başüstüne” dedi.
Ve koştu Emir Timur’a.
Hocasının emrini iletti aynen. Timur Han bu haberi alır almaz “Emri başım gözüm üstüne!” dedi ve ordusunu alıp Hareket etti o gün.
Buyurduğu gibi önce “Harezm’i” fethetti.
Ardından “Semerkant’ı” kattı ülkesine.
Hiç de zorlanmadı.
Velilerin ruhları Onunla beraberdi çünkü…
Büyüklerimiz “Evliyanın himmeti, dağı bile devirir” buyurmuşlardır.