Iraklı Velî Alî bin Muhammed Dîneverî

Alî bin Muhammed Dîneverî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. Irak’ta Dînever’de doğdu. Mısır’a giderek Ebû Ca’fer Saydalânî’nin sohbetinde bulundu ve icazet alarak halifesi oldu. Ebû Osman Mağribî, Ebû Bekir Dükki ve Ebü’l-Hasan Karâfî onun yetiştirdiği velîlerdendir. 331’de (m. 942) Mı­sır’da vefat etti.

Bir sohbetinde şunları anlattı:
Allahü teâlâ, insanları başıboş bırakmadı. Her istediklerini yapmaya izin vermedi. Nefislerinin arzularına ve hayvânî zevklerine, taşkın ve şaşkın olarak tâbi olmalarını, böylece felaketlere sürüklenmelerini dilemedi. Rahat ve huzur içinde yaşamaları ve sonsuz saadete kavuşmaları için arzularını ve zevklerini kullanma yollarını gösterdi ve dünya ve âhiret saadetine sebep olan faydalı şeyleri yapmalarını emretti. Zararlı şeyleri yapmalarını yasak etti. Bu emirlere ve yasaklara (Şeriat) denildi. Saadete kavuşmak isteyen, şeriate uymaya mecbûrdur. Nefsinin ve tabîatinin, şeriate uymayan arzularını terk etmesi lâzımdır. Şeriate uymazsa, sahibinin, yaratanının gazabına, azâbına düçâr olur. Şeriate uyan kul, mesut, rahat olur. Sahibi onu sever…

Dünya ziraat yeridir. Tarlayı ekmeyip, tohumları yiyerek zevk ve sefa süren, mahsûl almaktan mahrum kalacağı gibi, dünya hayatını, geçici zevkleri, nefsin arzularını taşkın ve şaşkın olarak yapmakla geçiren de, ebedî nîmetlerden, sonsuz zevklerden mahrum olur. Bu hâl, aklı başında olanın kabûl edeceği bir şey değildir. Sonsuz lezzetleri kaçırmaya sebep olan, geçici lezzetleri zararlı şekilde yapmayı tercîh etmez. Allahü teâlâ, dünya zevklerinden, geçici lezzetlerinden, nefse tatlı gelen şeylerden hiçbirini, men ve yasak etmedi. Bunları, şeriate uygun, zararsız olarak kullanmaya izin verdi…

Şeriate uymak için, evvelâ (Ehl-i sünnet) âlimlerinin, Eshâb-ı kirâmdan öğrenip ve Kur’an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden anlayıp bildirdikleri (Akâid)e uygun îman etmek, sonra haram, yasak edilmiş olanları öğrenip bunlardan sakınmak ve yapması emrolunan farzları öğrenip yapmak lâzımdır. Bunları yapmaya (İbâdet) etmek denir. Haramlardan sakınmaya (Takvâ) denir.

Comments are closed.