Alâeddin Ali Fenârî hazretleri Osmanlı âlimlerinden olup ilk Osmanlı Şeyhülislâmı Molla Fenârî’nin torunudur. Bursa’da doğdu. Zamanın büyük âlimlerden ders gördü. Müderrislik ve sonra Bursa Kadılığına tayin edildi. II. Bayezid zamanında Rumeli Kadıaskerliğine getirildi. Zeyniyye tarikatına giren ve Şeyh Hacı Halîfe’ye intisap eden Fenârî 903 (m. 1497)’de vefat etti.
Sadakanın fazileti hakkında şunları anlattı:
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Mallarını Allah yolunda harcayanların hâli, her başağa yüz dâneli yedi başak bitiren bir tohumun hâli gibidir. Allah dilediği kimseye daha kat kat verir. Allahın ihsânı çok geniştir, her şeyi hakkıyla bilendir” buyuruyor (Bekâra-261).
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), sadakanın fazileti hakkında buyuruyor ki: “Bir hurma da olsa sadaka verin. Çünkü o bir hurma açlığı giderir, suyun ateşi söndürdüğü gibi hatâları da söndürür, yok eder.” “Bir hurmanın yarısıyla bile olsa, Cehennem ateşinden sakının. Onu da bulamazsanız, tatlı ve güzel söz ile Cehennem ateşinden sakının.” “Sadaka, yetmiş kötülüğün kapısını kapatır.” “Gizli sadaka, Allahü teâlânın gazâbını söndürür.”
Hazreti Îsâ (aleyhisselâm); “Kim bir şey isteyeni eli boş çevirirse, onun evine melekler bir hafta uğramaz” buyurdu.
Lokman Hakim oğluna dedi ki: “Bir günah işlediğin zaman, bir sadaka ver.”
Abdullah bin Ömer (radıyallahü anh), sadaka olarak şeker dağıtır ve Kur’ân-ı kerîmden meâlen; “Sevdiğiniz şeylerden sadaka vermedikçe, siz, Cennete kavuşamazsınız”
(Âl-i İmrân-92) âyetini okur: “Allahü teâlâ bilir ki, benim en çok sevdiğim şey şekerdir” derdi.
Ubeydullah bin Ömer buyurdu ki: “İnsanlar kıyâmet günü çok aç, susuz ve çıplak olarak haşrolacaklar, ancak Allahü teâlâ için yedireni, Allahü teâlâ doyuracak, Allahü teâlâ için içireni, Allahü teâlâ içirecek ve Allahü teâlâ için giydireni yine Allahü teâlâ giydirecektir.”
Sırrî-yi Sekatî buyuruyor ki: “Sadakada dört haslet vardır. Birincisi, sadaka senin yanında iken azdır. Onu verdiğin zaman çok olur. İkincisi, o seninle beraber olunca yok olur. Onu verince bakî olur. Üçüncüsü, senin yanında olunca, senin olmaz. Verdiğin zaman senin olur. Dördüncüsü, seninle olunca, sen onu korursun. Onu verdiğin zaman, o seni korur. Peygamber efendimiz; (Sadaka, sahibinden yetmiş belâyı def eder) buyurdu.”