TUNUSLU ÂLİM İbn-i Haris Kayrevânî

İbn-i Haris Kayrevânî hazretleri Mâliki fıkıh âlimidir. 282 (m. 890)’da Tunus’ta Kayrevan’da doğdu. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra Endülüs’e (İspanya) giderek Kurtuba’ya (Cordoba) yerleşti. Endülüs Emevî Halifesi II. Hakem tarafından Beccâne’de (Pechina) kadılık ve Kurtuba’­da şûra üyeliği vazifesine getirildi. 361 (m. 971)’de Kurtuba’­da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Bütün ibâdetler namaz içinde toplanmıştır. Kur’ân-ı kerîm okumak, tesbîh söylemek (yani sübhânallah demek), Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) salevât söylemek, günahlara istigfâr etmek ve ihtiyaçları yalnız Allahü teâlâdan isteyerek O’na duâ etmek namaz içinde toplanmıştır. Ağaçlar, otlar, namazda durur gibi dik duruyorlar. Hayvanlar, rükû hâlinde, cansızlar da ka’dede, oturuyor gibi yere serilmişlerdir. Namaz kılan, bunların ibâdetlerinin hepsini yapmaktadır… Namaz kılmak, Mîrâc gecesi farz oldu. O gece Mîrâc yapmakla şereflenen, Allahü teâlânın sevgili Peygamberine uymayı düşünerek namaz kılan bir Müslüman, O yüce peygamber gibi, Allahü teâlâya yaklaştıran makamlarda yükselir. Resûlullah efendimiz; “Gözümün nûru ve lezzeti namazdadır” buyurdu. Yani (Allahü teâlâ namazda zuhûr ediyor, müşâhede olunuyor. Böylece gözüme rahatlık geliyor) demektir…
Bir hadîs-i şerîfte; “Yâ Bilâl! Beni rahatlandır!” buyruldu ki; (Ey Bilâl! Ezân okuyarak ve namazın ikâmetini söyleyerek, beni rahata kavuştur) demektir. Namazdan başka şeyde rahatlık arayan bir kimse, makbul değildir. Namazı zâyi eden, elden kaçıran, dînin diğer emirlerini daha çok kaçırır.
İyilikler günahları giderir. Her iyilik bir günaha kefarettir. Namaz hasenattır. Namaz kılmayanın hiçbir iyiliğine sevap verilmez, isterse cami yaptırsın. Beş vakit namaz kılıyor ise, her iyiliğine sevap verilir. Namazsız Müslüman olmaz. Namaz kılmayanın hangi dîne mensup olduğu bilinmez. Namaz kılmayanla dostluk olmaz. Îmân ile namaz, ikisi bir bütündür. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmin birçok yerinde îmân ile namazı birlikte zikretmiştir. Namaz kılmayan, kılmadığı namazları kaza eder, vaktinde kılmadığı namazlar için üzülür tevbe ederse, namazı vaktinde kılmama günahından kurtulacağı umulur.

Comments are closed.