Bahâüddîn ibn-i Akil hazretleri fıkıh âlîmidir. 698’de (m. 1299) Halep’te doğdu. İlk tahsilini tamamladıktan sonra Kahire’ye giden İbn-i Akil, zamanın ulemasından ders okuyarak Şafii fıkhında söz sahibi oldu ve Mısır Kadılığı ve İbn-i Tolun Medresesi Müderrisliğine getirildi. 769 (m. 1367)’de Kahire’de vefat etti.
Bir dersinde abdestin fazileti hakkında buyurdu ki:
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hadîs-i şerîflerinde buyurdu ki: “Müslüman abdest alınca, günahları; kulağından, gözünden, elinden ve ayağından çıkar. Oturunca mağfiret olunmuş olarak oturur.”
“Sizden birisi abdest almaya Başlayıp, ağza ve burna su verdiğinde, su çıktığı zaman, su ile beraber hatâları da (günahları da) ağzından ve burnundan dökülür. Yüzünü, Allahü teâlânın emrettiği şekilde yıkadığı zaman, hatâları su ile beraber yüzünden dökülür. Kollarını, dirseklerle beraber Allahü teâlânın emrettiği şekilde yıkadığı zaman, su ile beraber günahları da elinden ve parmaklarının etrafından dökülür. Sonra Allahü teâlâya hamdü senada bulunup, kalkar iki rekat namaz kılarsa, günahlarının hepsi çıkar ve sanki anasından doğduğu gibi tertemiz olur.”
Abdestin böyle faziletleri olduğuna göre kulun, tazim, hürmet ve ihlâs ile abdest alması ve devamlı olarak abdestli bulunması gerekir. Bu abdestle, sâdece, Rabbine ibâdet etmeyi, O’nun huzurunda abdestli olarak O’na münâcaatta bulunmayı niyet etmelidir. En iyi şekilde tahâretlenmeli, bütün edeplerine riâyet ederek, yasaklardan kaçınarak, mekruh ve bid’atlerden sakınarak abdest almalı ve hep abdestli bulunmalıdır. Kul devamlı abdestli olursa, namaza karşı tembellikte bulunmaz. Namaz için câmiye gidip, cemâatle namazını kılar. Allahü teâlânın hıfzında, korunmasında olur.
Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
“Abdest mü’minin silâhıdır. Abdest ile bedeni temizlediği gibi, tövbe ile de içini temizlemelidir. Zîrâ Allahü teâlâ, abdesti, bedenin zâhiri için, tövbeyi de bâtın için temizleyici kıldı.” İnsan, abdest almayı emreden, Mâide sûresinin 6. âyet-i kerîmesiyle zâhirini temizlemeye memur olduğu gibi, Tahrîm sûresi 8. âyet-i kerîmesinde bildirilen, “Allahü teâlâya tövbe-i nasûh ile tövbe ediniz!” meâlindeki emri ile de bâtınını temizlemeye memurdur.