Müslümanların ayıp ve kusurlarını araştırmayın

Kasım bin Alî Harîrî hazretleri fıkıh ve nahiv âlimidir. 446 (m. 1054)’de Basra’da doğdu. İlk tahsilini Basra’da gören Harîrî, Bağdat’a giderek büyük âlimlerden nahiv, fıkıh ve ferâiz tahsil etti. Basra’ya dönerek talebe yetiştirdi. 516 (m. 1122)’de  orada vefat etti.

Makamât isimli eserinde şöyle yazmaktadır:

“İnsanların, farkında olmadan ortaya çıkan kusurlarını görmemelidir. Büyük günahları ve kabahatleri bilinmeyen kimseyi gıybet etmek haramdır. Gıybet; Müslüman kardeşini, arkasından yüzüne söyleyemeyeceğin bir ayıp, bir noksanlık ile zikretmendir.

Âyet-i kerîmede meâlen buyuruldu ki:
‘Ey îmân edenler! Zannın bir çoğundan sakınınız. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Müslümanların ayıp ve kusurlarını araştırmayın; bir kısmınız bir kısmınızı (arkasından hoşlanmayacağı sözle) çekiştirmesin. Hiç sizden biriniz, ölü kardeşinizin etini yemek ister mi? Bundan tiksindiniz (değil mi?) O hâlde (gıybet etmekte) Allahtan korkun. Muhakkak ki Allah, tövbeleri kabul edendir ve çok merhametlidir.’ (Hucürât-12).
Fâsıkı kötülüğünden sakındırmak için, evlenecek kimselere, evleneceği kimsenin kusurunu söylemek haram değildir. Böyle yapanlara nasihat sevâbı verilir.

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Fâsıkta olan şeyi [kötülüğü] söyleyerek insanları ondan sakındırınız.)

Dili tutmak, mâlâya’nî (boş ve lüzumsuz şeyleri) konuşmaktan uzaklaşmak müstehabdır. En iyisi susmaktır. Konuşulacaksa, başkasına ve kendisine faydalı olacak şeyi konuşmalıdır.

Meselâ, Kur’ân-ı kerîm okumak, ilim öğretmek, Allahü teâlâyı zikretmek, emr-i ma’rûf ve nehy-i münkerde bulunmak, insanların arasını bulmak gibi. İpek giymek erkeklere haram, kadınlara mübahtır. Altını zînet olarak takınmak da böyledir. Elbise üzerine canlı hayvan resmi yapmak caiz değildir.

Zira hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Canlı sûret bulunan eve melekler girmez.)”

“Mescidde tırnak kesmek, koltuk altlarını temizlemek, bıyıkları kısaltmak gibi temizlik hareketlerinin yapılması mekrûhtur.”

Anne ve babaya iyilik vâcibdir. Ahmed bin Hanbel’e “Anne ve babaya iyilik farz mıdır?” diye sorulunca buyurdu ki: “Farz diyemem, ancak o vâcibdir. Onlar küfre teşvik ederlerse, haram işlemeyi isterlerse itaat edilmez.”

“Yürürken böbürlenmek ve kibirlenmek mekrûhtur. Ancak orta hâlli yürümelidir. Zîrâ, kibirli yürüyenlere Allahü teâlâ buğz eder.”

Comments are closed.