Kevser nedir, bilir misiniz?

Ebû Muhammed Kâsım Dımaşki hazretleri hadis âlimi olup İbn-i Asâkir’in oğludur. 527’de (m. 1133) Şam’da doğdu. İlk tahsilinden sonra zamanın meşhur âlimlerinden hadis ilmi tahsil etti. Şam’da Eme­viyye Camii ve Dârü’l-hadîsi’n-Nûriyye’de hadis dersleri verdi. 600’de (m. 1203) Şam’da vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh), Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

“Ey Ebû Hüreyre! Kur’ân-ı kerîmi öğren ve öğret. Şüphesiz ki, sen bu hâl üzere ölürsen, melekler senin kabrini Kâ’be’nin ziyâret edildiği gibi ziyâret ederler. İnsanlara sünnetimi istemeseler de öğret. Eğer sırat üzerinde bir an bile durmadan geçip Cennete girmek istersen, kendi görüşüne göre Allahü teâlânın dîninde bid’at çıkarma!”

Abdullah İbn-i Ömer’den (radıyallahü anhüma) şöyle rivâyet edildi:

Hazreti Ömer (radıyallahü anh), umre için Resûlullah efendimizden izin isteyince, Resûlullah efendimiz “Yâ ahî (Ey kardeşim) duânda bizi de unutma!” buyurdu. “Şüphesiz ki ölen kimse, dirinin ağlaması yüzünden azâb görür.”
“Koğucu Cennete giremez.”

“Kalbinde hardal tanesi kadar imân olan hiçbir kimse Cehenneme; kalbinde hardal tanesi kadar tekebbür bulunan hiç kimse de Cennete giremez.”

“Bir kimse din kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın, din kardeşinin dünürlüğü üzerine dünür de göndermesin. Ancak kendisine izin verilirse o başka.”

“Şüphesiz ki fiilen yapmadıkça yahut söylemedikçe, Allahü teâlâ ümmetimin gönüllerinden geçen şeyleri onlara bağışlamıştır.”

Enes bin Mâlik’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte O’nun şöyle buyurduğunu nakletti:

“Bir gün Resûlullah efendimiz aramızda idi. Biraz sonra bir miktar uyudu. Sonra gülümseyerek başını kaldırdı. Biz, ‘gülmenizin sebebi nedir yâ Resûlallah7 dedik. ‘Az önce bana bir sûre indirildi’ buyurdu. Arkasından şunu okudu:

Rahmân ve Rahim olan Allahü teâlânın adıyla. Gerçekten biz sana Kevser’i verdik. O hâlde Rabbin için namaz kıl, kurban kes! Sana düşmanlık eden yok mu! İşte ebter (soyu kesik) odur!..” Sonra;

“Kevser nedir bilir misiniz?” buyurdu. Biz “Allahü teâlâ ve Resûlü bilir” dedik. “O, Rabbimin bana vadettiği bir ecirdir. Onun üzerinde pekçok hayır vardır. O bir havuzdur. Kıyâmet gününde ümmetim Ona gelecektir, kapları yıldızların sayısıncadır” buyurdu.

Comments are closed.