Kur’ân-ı kerîmi hatmetmenin fazileti

Molla Mehmed Emin Efendi Osmanlı kıraat âlimidir. İstanbul’un Eyüp semtinde doğdu. Babasının yanında hıfzını tamamladı, tecvid ilmini ve kırâat-i aşereyi ondan tahsil ederek icazet aldı ve Eyüp Camii’nde imam ve şeyhülkurrâ oldu. Bir müddet Meclis-i Maârif başkanlığı yaptı. Nakşibendiyye’ye mensup idi. 1275 (m. 1859)’da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Hadîs-i şerîflerde, “İbâdetlerin en iyisi, hatim okuyup, bitince yenisine başlamaktır.”

“Kur’ân-ı kerîmi hatmeden kimseye altmış bin melek hayır duâ eder.”

“Hatim duâsı yapılan yerde bulunan, ganîmet dağılırken bulunan kimse gibidir. Hatime başlanan yerde bulunan, cihâd eden kimse gibidir. İkisinde de bulunan, iki sevâba da kavuşur ve şeytânı rezîl eder” buyruldu.

Kur’ân-ı kerîmi Fâtiha’dan başlayıp Fil sûresine veyâ İhlâs sûresine kadar okuyup, sonra olan birkaç sûreyi başkasına emredip okutsa, o da birinciye vekîl olarak kalan sûreleri okursa, Kur’ân-ı kerîmi başından beri okumuş olan, hatim okumuş olmaz. Bunlardan birisini dinleyen kimseler, hatim dinlemiş olmazlar. Hiçbiri hatim sevâbına kavuşamazlar. Okumuş olanlar, sevâbını, meyyitlerin rûhlarına ayrı ayrı hediye etseler veyâ birisi, hepsi için hediye etse, yani hatim duâsı yapsa, okuyanlar da (Âmîn) deseler, âyetlerin sevaplarının toplamı, meyyitlere de verilir. Fakat, hatim için vaad olunan sevâba kavuşamazlar. Bir hatmi, yalnız bir kişinin okuması ve sevâbını, bunun bağışlaması lâzımdır.

Meyyit için, çeşitli kimselerin sessiz olarak çeşitli cüzler okuyup, Kur’ân-ı kerîmi hatmetmeleri ve her birinin okuduğunun sevâbını ölünün rûhuna göndermeleri veyâ birinin hepsi için hediye etmesi, yani hatim duâsını yapması, okuyanların da (Âmîn) demeleri câiz olur ve çok istifâdeli olur. Fakat, bu suretle hatim sevâbı hâsıl olmaz. Hatmi bir kişinin okuması veyâ bir kişi, evvelce okumuş olduğu hatmin sevâbını hediye etmesi lâzımdır.

Secde âyetini okumak da böyledir. Birkaç kişiden her biri, secde âyetinden birer kelime okusalar, bunu işitenlere tilâvet secdesi yapmak lâzım olmaz. Çünkü secde âyetini bir kişi okuyunca, bunu işitenlerin secde yapması vâcip olur. Çeşitli kimselerin okudukları kelimeler toplanarak, bir kişi bütün âyeti okumuş gibi yapılamaz. Çünkü Kur’ân-ı kerîm okumak için, kimse başkası yerine vekîl yapılamaz.

Comments are closed.